"وصفت" - Translation from Arabic to Turkish

• tarif etti
• tarif ettin
• yazdım
• damgası
• reçetesi
• tanımlıyor
• tanımladın
• tarif ettim
• tarif ettiğin
• tanımladı
• tarif etmiş
• damgalandın
• tanımladınız

Saldırgan, buraya gelen ve avucunun içiyle onu iyileştiren birini tarif etti.
وصفت البندقية رجلا الذي نزّل وأشفاه بنخلة يدّه.

Benim gideceğimi biliyordun, neden kendini tarif ettin?
إن كنت تعلمين أنني أنا التي كنت سأذهب فلماذا وصفت نفسك؟

Ona Alprazolam ve Clonazepam reçetesi yazdım.
لقد وصفت لها مهدئاً و دواء مضاد للاختلاج

Mr. Qasim'ı susturmak için bir terörist damgası vurulmadı değil mi?
وليس صحيحا أن السيد قاسم وقد وصفت إرهابي لإسكاته؟

O, 4 hava korsanı tanımlıyor. FBI, 5 hava korsanı olduğunu söylüyor.
وصفت 4 مختطفين و يقول مكتب التحقيقات الفدرالى كان هناك 5

Bobby'le evliliğimin ilk yılını tanımladın resmen.
أنت للتو وصفت سنتي الأولى بالزواج مع بوبي

Sevişmemizi "soğuk ama etkili" olarak tarif ettim.
"لقد وصفت ممارستك للحب كـ "متحفظ, لكن فعّال

"Eminim ki Matilda tarif ettiğin gibi senin saçlarına ve gözlerine sahipse,
أنا واثق أنه لو كانت الطفلة ماتيلدا لديها شعرك و عيناك كما وصفت

İlk kurban, jip süren orta yaşlı beyaz biri olarak tarif etti.
بدون شهود معتمدين؟ اول ضحية وصفت مطلق النار بشخص عادي في منتصف العمر في سيارة رياضية

Connie Mayers sadist bir tecavüzcüyü tarif etti, tıpkı William gibi.
كوني مايرز وصفت مغتصبا مستثارا بالغضب تماما مثل ويليام

Tam da benim üniversitedeki son yılımı tarif ettin... hiç kuşkusuz benimki onlarınkinden çok daha iyi bitti.
انت وصفت شىء حدث بسنتى الماضية والذى انتهى الامر افضل من هاؤلاء

Gitmezsen de kaale almıyorsun diye yerden yere vurulup "iğrenç" damgası yiyeceksin.
ولكن إذا كنت لا تذهب، أنهم سوف ينتقدون لكم لولا حتى الاستماع إلى مشكلة الذي خص. وحتى تصبح وصفت بأنها واحدة "الهجومية".

Rita, "Yazar, başkahramanın durumunu amansız olarak tanımlıyor." derken ne demek istiyorum?
ريتا ماالذي يعنيه الكاتب عندما يصف بطل قصته أن الظروف وصفت بشكل غير متسلسل

Sen. Tıpatıp kendini tanımladın.
أنتِ لقد وصفت نفسك تماماً

Kızı tarif ettim.
و عندما وصفت له الفتاة

Kendi kızım Lily ve karım ve oğlum tarif ettiğin gibi gözlerimin önüne geliyor.
.. أتخيل ابنتي (ليلي) وزوجتي .. و ابني، تماماً كما وصفت

Komşular Rebecca Schroeder'ı çekingen olarak tanımladı.
إذن الجارة وصفت ريبيكا شرودر بالعدائية نوعا ما

Anlaşılan Athenaeum'un kitap eleştirmeni hikayeyi bir kadının feminizmle flörtü olarak tarif etmiş.
كتبت اختي بأن مراجعات الكتاب في المكتبة وصفت هذه القصة بإنجذاب السيدات نحو النسوية

- Tamam, işte damgalandın.
حسنا , لذلك كنت وصفت.

Öldüren atış için oldukça dik bir açı tanımladınız.
لقد وصفت مساراً حاداً للطلقة القاتلة.