Ya tekerlekler, jantlar ve alet kutusu? | Open Subtitles | لم لا تفتش العجلات ، الإطارات وصندوق العدّة أيضاً ؟ |
LeMarchand, bazı korku hikayelerindeki bir karakter, bulmaca kutusu bir efsane, ve Cehennem Dünyası sadece bir oyundur. | Open Subtitles | لومارشاند شخصة من بعض القصّة المخيفة، وصندوق اللغز أسطورة، وعالم الجحيم مجرد لعبة |
Yerde bir yatak görür, birkaç ucuz giysi, mühimmat kutusu ve dağınık kağıtlar. | Open Subtitles | يرى فرشاً على الأرض, بعض الملابس الرثّة, وصندوق ذخيرة, وصُحفاً مبعثرة بالأرجاء. |
Çürüyen hayallerden ve bir kutudan başka hiçbir şey çocukluğundan kalma bir kutu. | Open Subtitles | لا شيء سوى أحلام وأسنان مسوسة وصندوق صندوق من طفولة. |
Ve yukarıya bir buket orkid ve bir kutu çikolata kaplı fındık gönderebilirmisiniz? | Open Subtitles | وهل يمكنك أن تبعث بباقة من زهور الأوركيد وصندوق من الحلوى؟ |
Ben de çok kötü konuştum ve alet kutusunu attım. | Open Subtitles | لقد قمت برمي بعض المتفجرات هناك بنفسي. وصندوق المعدّات أيضاً. |
Neyi başardılar? Birleşmiş Milletler Sözleşmesi, Bretton Woods kurumları yani Dünya Bankası ve Uluslararası Para fonu (IMF), | TED | ميثاق الأمم المتحدة، مؤسسات بريتون وودز، كما انهم يسمى، البنك الدولي، وصندوق النقد الدولي. |
Hayır, bunu da elimden alamazsın, şovumu elimden aldığın gibi ve de büyükannemin takı kutusu gibi. | Open Subtitles | لا تستطيع أخذه مني, مثلما استوليت على برنامجي, وصندوق مجوهرات جدتي, |
Firavun'un ve Çariçe'nin asaları Altın Kartal kutusu ve Arap yıldızı! | Open Subtitles | أدوات أحد الفراعنة وعصاه وصندوق النسر الذهبي ونجمة العرب |
Ondan geriye sadece bu müzik kutusu kaldı. | Open Subtitles | وصندوق الموسيقى ذلك كان الشئ الوحيد الذي تبقى منها |
Bu sadece elma ve peynir kutusu. | Open Subtitles | وبيضة صلبة مطهية. انه فقط تفاح وصندوق جبن. |
Wilden'ın kutusu ve dedektifler yüzünden mi? | Open Subtitles | انظري هل هذآ اتى بسبب المحقيين وصندوق ويـلدن ؟ |
Bu adam eskiden evinizde yaşıyordu ve eski porno kutusu hâlâ evinizde. | Open Subtitles | هذا الرجل كان يعيش في منزلك في السابق وصندوق مليء بالمواد الإباحية لا يزال مخبأ في الداخل |
Doğum günümde müzik kutusu aldı. | Open Subtitles | وأعطاني كتباً كي أقرأها وصندوق موسيقى بمناسبة عيد ميلادي |
Tek ihyacımız bir su kaynağı ve kuantum kutusu mu? | Open Subtitles | نحن في حاجة الى الجسم من الماء وصندوق الكم؟ |
Her bir kara kutu, bir pilot kabini ses kayıt cihazı ve bir uçuş veri kayıt cihazı olmak üzere, iki farklı kayıt cihazından birini barındırır. | Open Subtitles | كل صندوق أسود يحمل نوع مختلف من المسجلات مسجل صوت قمرة القيادة وصندوق تسجيل المعلومات |
Bence de sadece bir elma, altı kuru üzüm ve bir kutu pirincim olduğunu düşünürsek hiç fena sayılmaz. | Open Subtitles | لا سيئا جدا,بالنسبة لوجود تفاحة, وستة زبيبات وصندوق ارز |
Doktor, bu sadece seks biliyorum bu sadece etli tart ve bir kutu şarap kombinasyonu biraz midemi bulandırıyor. | Open Subtitles | إنه مجرد جنس أعلم إنه مزيج من فطائر اللحم وصندوق جعة جعلني أشعر بالغثيان |
Para kutusunu da öyle. | Open Subtitles | يا إلهي , لقد كسروا العذراء وصندوق التبرع |
Ben bir bebeği, bir posta kutusunu ve bir sürü kayıp parayı öğrendim. | Open Subtitles | لقد عرفت لتوي عن الطفل وصندوق البريد والكثير من المال المفقود |
ekonomik savaş taktiklerini genişletmek ve mükelleştirmeye devam etmek için yani üsler kurarlar ,Dünya Bankası gibi ve Uluslararası Para fonu ( IMF ) ayrıca yeni bir asker icat ettiler | Open Subtitles | تواصل توسيع و تطوير تكتيكات حربهم الإقتصادية, مفرّخةً قواعد جديدة ، مثل البنك الدولي وصندوق النقد الدولي |