| Ben çıplak resimlerini çekip sonra onları internete koyduğun kızım. | Open Subtitles | أنا الفتاة التي صورتيها تلك الصور العارية و بعدها أنت وضعتيها على الإنترنت ، كيف أمكنك أن تفعلي هذا ؟ |
| Zaten bende karışımın içine koyduğun tüm bu güzel kokular nedeniyle çamaşırlarımı buraya getirdim. | Open Subtitles | لهذا أحضر ...غسيلي هنا، لأن كلّ الروائح الرائعة... وضعتيها فيه |
| Pekâlâ, lütfen, Banquo, Makbet... Dolabıma koyduğun fotoğraf? | Open Subtitles | الصورة التي وضعتيها في خزانتي |
| - Hayır. - Onu içki dolabına ne zaman koydun? | Open Subtitles | ـ لا ـ متى وضعتيها في الخزانة ؟ |
| Onu yine erkekler tuvaletine mi koydun? | Open Subtitles | هل وضعتيها بغرفة الرجال مجدداً ؟ |
| Kıçını şu koltuğa koyarsan çok daha iyi gözükecektir, böylece biz de başlayabiliriz. | Open Subtitles | ستبدو أفضل إن وضعتيها في ذلك الكرسي حتى نبدأ |
| İçine hangi para birimini koyarsan çalışıyor. | Open Subtitles | وهو يعمل مع أي عملة التي وضعتيها فيه. |
| Monica Wheeler'ın ofisine koyduğun duvar resmi gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت الصورة الزيتية التي وضعتيها في مكتب (مونيكا ويلر) |
| Vitrine mi koydun onu? - Bu şeyi sokaktan getirdin. | Open Subtitles | أنتِ وضعتيها بـ الخزانة هذاالشئكانبالشارع! |
| - Onu sen mi koydun? - Bana gerçeği söyle. | Open Subtitles | هل وضعتيها بجيبه؟ |
| - Sonra nereye koydun? | Open Subtitles | أين وضعتيها ؟ |
| Tamam. Masama koyarsan... | Open Subtitles | حسناً, لو وضعتيها على مكتبي |