Burada ölebilir veya benimle dışarı çıkıp seni buraya tıkanları cezalandırabilirsin. | Open Subtitles | إما نموت هنا أو نخرج كي نعاقب من وضعك هنا |
Belki de seni buraya getirtmiştir çünkü yapmış olduğu tek iyi şeyi göstermek istiyordur Maura. | Open Subtitles | ربما هو وضعك هنا حتى تستطيع أن ترى الشيء الوحيد الجيد الذي فعله |
Menenjit teşhisi seni buraya getirmek içindi. | Open Subtitles | تشخيص إلتهاب السحايا كان لكي يتم وضعك هنا |
Menenjit teşhisi seni buraya getirmek içindi. | Open Subtitles | تشخيص إلتهاب السحايا كان لكي يتم وضعك هنا ماذا تريدين؟ |
Ya seni buraya koyan adamın adı neydi? | Open Subtitles | والرجل الذى وضعك هنا ، ما هو إسمه ؟ |
- seni buraya sokan benim işimdi. | Open Subtitles | عملي هو ما وضعك هنا |
seni buraya tıkan baban. | Open Subtitles | إن أبوكي هو من وضعك هنا. |
seni buraya getirdiği için ondan nefret ediyorsun. | Open Subtitles | تقتله على وضعك هنا |
seni buraya kim kapattıysa obje ondadır. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} من وضعك هنا يملك القطعة الأثرية! |
Kim olduğunu ve seni buraya neyin koyduğunu kabullen. | Open Subtitles | تَقَبّل من أنت وسبب وضعك هنا |
- seni buraya o tıktı. | Open Subtitles | -هو من وضعك هنا |
Hayır, seni buraya ben attım, Nelson değil. | Open Subtitles | كلا، أنا من وضعك هنا وليس (نيلسون) |