Dünyadaki bütün problemleri bu kontrplak tablanın üzerine yerleştirdik, ve ben dedim ki, bırakalım da çözsünler. | TED | وضعنا كل مشاكل العالم هناك، و خمنت، لندعم لحل كل ذالك. |
Pekala, basitçe bütün insan solunum virüslerini bir çipe yerleştiriyoruz, ve ölçüm yapmak için uçuk virüsü fırlatıyoruz. Neden olmasın? | TED | حسناً , مبدأياً لقد وضعنا كل فيروسات التنفس الآدمية على شريحة و قمنا باضافة فيروس الحلأ البسيط و لما لا ؟ |
Peki ya bütün bunların hepsini bir araya getirip onları gökyüzünde lazerle vurursak ne olur? | TED | فماذا لو وضعنا كل تلك الأشياء سويا و نصطاد الناموس من الهواء بهذا الليزر؟؟ |
bütün çürük yumurtaları tek bir sepette toplamak... ve gözlerimizi bu sepetten bir an olsun ayırmamak niyetindeyiz. | Open Subtitles | فى الحقيقة , وضعنا كل البيض الفاسد الذى لدينا فى سلة واحدة و ننوى حراسة هذة السلة بعناية |
Aslında bütün çürük yumurtalarımızı bir sepete koyduk, ve bu sepeti özenle korumayı düşünüyoruz. | Open Subtitles | فى الحقيقة , وضعنا كل البيض الفاسد الذى لدينا فى سلة واحدة و ننوى حراسة هذة السلة بعناية |
bütün çürük yumurtaları tek bir sepette toplamak... ve gözlerimizi bu sepetten bir an olsun ayırmamak niyetindeyiz. | Open Subtitles | فى الحقيقة , وضعنا كل البيض الفاسد الذى لدينا فى سلة واحدة و ننوى حراسة هذة السلة بعناية |
Jane'nin ceketinde. Ama bütün eşyaları laboratuara koyduk. | Open Subtitles | إنها مع معطف جاين لكننا وضعنا كل تلك الأغراض في المختبر |
bütün ajanlarımızı harekete geçirdik on binlerce saat harcandı. | Open Subtitles | وضعنا كل وحدات العمليات الى العمل عمليات ضيعت عشرات الآلاف من الساعات |
bütün giriş noktaları kontrol altında. | Open Subtitles | لقد وضعنا كل نقطة ...يحتمل الدخول منهاتحت الحراسة |
bütün olanları unutsak. | Open Subtitles | ما رأيك إذا وضعنا كل ما حدث وراءنا. |
Mikrofonunun ses seviyesi bütün kalabalığı bastıracak kadar kuvvetli! | Open Subtitles | لقد وضعنا كل السماعات على الميكرفون الرئيسي كي يُغرق الحشد! |
bütün önemli içeriği John Doe tarafından verilenlerin etrafında konumladık. | TED | لقد وضعنا كل سياق المعلومات المهمة حول ما أعطانا له (جون دو). |