"وضعنى" - Translation from Arabic to Turkish

    • beni
        
    beni iki biçare çocukla üç aptalın arasına tıktı. Open Subtitles لقد وضعنى فى غرفة مع ثلاثة أغبياء وطفلين ضائعين
    Amerikalının kaçışı beni kötü pozisyona soktu Komutanlığa ve Genel Komutanlığa karşı. Open Subtitles هروب الامريكى وضعنى فى موقف سئ مع قياداتى و الادارة العليا
    her kimse bana, beni başparmağının altına aldığını söylüyor. Open Subtitles أياً كان من فعل هذا فقد وضعنى تحت سيطرته
    Elbette, West beni, ilk gördüğüm günden beri... bana cüzzamlıymışım gibi davranan Castro'yla eşleştirdi. Open Subtitles بالطبع ويست وضعنى مع كاسترو الذى عاملنى كالمجزوم من يوم ان قابلته
    beni bu odaya sen sokmuş olabilirsin. Open Subtitles من المحتمل أنك أنت من وضعنى فى هذه الغرفة
    Babam, büyükbabam ölür ölmez işin başına beni getirdi. Open Subtitles والدي وضعنى في العمل بعد وفاة جدّي مباشرة
    Tamam, Beck beni bir Humvee'ye bindirdi ve ana caddeden sağa döndük Tacoma Köprüsü'nü geçene dek gitmeye devam ettik ki bu da güneydoğuya gittik demektir. Open Subtitles حسنا,بيك وضعنى فى الهامر وأخذنا أول يمين فى الشارع الرئيسى ثم أكملنا حتى عبرنا الجسر
    beni ha bire okullara yazdırır ve seyahatlere gönderirdi. Open Subtitles لقد وضعنى فى مدارس أكثر مما يمكنى عده أرسلنى فى رحلات حول العالم
    beni on yıllığına içeri gönderdi ki işleri kendi istediği gibi yönetebilsin. Open Subtitles وضعنى بالسجن ل 10 سنوات لذا إستطاع إدارة عمله بطريقته الخاصة
    beni Özel Harekât Ajanı yapmasaydın ve ölmeseydin senin yerini alırdım ve bu durumda olmazdım. Open Subtitles لم أكن حتى في هذه الحالة الست انت من وضعنى فى مؤسسة الدولة من البداية ثم تسببت فى قتل نفسك
    Sonra bu Meksikalı ortaya çıkıyor ve beni düşürdüğü duruma bak! Open Subtitles و أنظر إلى المكان الذى وضعنى به
    Sör Henry çizmesinin kaybolduğunda şikayet etmesi beni, olduğu gibi, koku meselesine götürdü. Open Subtitles "حين شكا سير " هنرى من فقدان حذائه هذا قد وضعنى على رائحة الحقيقة
    Büyük babam beni final gösterisini ayarlamam için görevlendirdi. Open Subtitles لقد وضعنى جدى مسئولا عن العرض النهائى
    DeWald göreve gelince beni buraya park güvenlik gözlemi dediği yere tıktı. Open Subtitles عندما تولى "ديوالد" منصبه وضعنى هنا فى الأسفل فى ما يسميه مراقبة أمن الحديقة
    Ama bunların hiç biri Shang Tsung'ın beni koyduğu durumla kıyaslanmaz. Open Subtitles و لكن هذا لا يقارن بالجحيم الذى وضعنى به (شانج سونج)
    Yerini hatırlamam için beni buraya attırdı. Open Subtitles ولذلك وضعنى هنا لكى أقول له على مكانها
    Böylece hafızamı yerine getirmek için beni buraya attı. Open Subtitles ولذلك وضعنى هنا لكى أقول له على مكانها
    beni buraya tıkan bir herifi nasıl unutabilirim? Open Subtitles كيف أنسى الرجل الذى وضعنى هنا؟
    Biri beni buraya koymak, ne olduğunu. Open Subtitles شخص ما وضعنى هنا . هذا ما أفعله احترسا
    Jack, anlamaya çalış. Durumun beni çok zor bir pozisyona sokuyor. Open Subtitles جاك * حاول ان تفهم , وضعك وضعنى * فى موقف صعب للغايه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more