"وضعيفة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve zayıf
        
    • ve zayıflar
        
    • ve savunmasız
        
    • narin
        
    • güçsüz ve
        
    Korkacak ve zayıf olacak. Nasıl savaşacağını ve kendini nasıl savunacağını bilmeyecek. Open Subtitles بل ستكون خائفة وضعيفة ولا تعرف كيف تقاتل أو تدافع عن نفسها.
    Bu, eğer lif duvarlarını çok erken ve yeniden yapılandırırsa kısalacağı anlamına gelir, sonunda da kaba ve zayıf kumaş oluşur. TED هذا يعني، إن أعاد الليف تشكيل جدرانه بشكلٍ سابقٍ لأوانه، سيكون قصيرًا، وبالتالي ينتج أقمشةً خشنة وضعيفة.
    Onların dış duvarları normalden daha ince ve zayıf yapılmıştır. Open Subtitles الخارج من الجدران أكثر 'رقة وضعيفة من المعتاد.
    Metodlarınızın modası geçmiş ve zayıflar. Open Subtitles مناهجكم أصبحت قديمة وضعيفة
    Onun hala kırılmış ve savunmasız kardeşini görmeye ihtiyacı var. Open Subtitles ولكنها مازالت تريد رؤية أختها محطمة وضعيفة
    Zırhlı araçlarda geçen haftalardan sonra Toyota'mız çok narin ve kırılgan gelmişti. Open Subtitles وبعد أسابيع في عربات الجيش المصفحة، بدت سيارتنا التويوتا رقيقة وضعيفة.
    Doğduğumda çok güçsüz ve çok hastaymışım. Open Subtitles ما تعنين حين ولدة ولدة مريضا وضعيفة جداً
    Geldiğim yerde bazıları insanoğlunun narin ve zayıf olduğunu düşünüyor. Open Subtitles من حيث أتيت , البعض يعتقد بأن البشرية سهلة التدمير وضعيفة
    "Bak, şurada yatan annen pek hasta ve zayıf. Open Subtitles أمك مريضة وطريحة الفراش وضعيفة
    Karikatürlere benziyoruz, bu yüzden biz de kadınların üzgün, çaresiz ve zayıf oldukları yerler gideriz... Open Subtitles نحن نبدو مثل الخيالات لذا, نذهب حيث تكون النساء ...وحيدة, وضعيفة, ويائسة
    - Yaşlı ve zayıf biri olacaktır. Open Subtitles ثم قال انه سوف تصبح قديمة وضعيفة.
    Kız genç ve zayıf. Open Subtitles فهي صغيرة وضعيفة
    Senin değersiz ve zayıf. Open Subtitles لا قيمة لها وضعيفة.
    Ağlamak seni çirkin ve zayıf kılar. Open Subtitles يجعلك البكاء قبيحة وضعيفة.
    Yöntemlerinizin modası geçmiş ve zayıflar. Open Subtitles مناهجكم أصبحت قديمة وضعيفة
    Ve ne kadar genç, güzel ve savunmasız olduğunu fark ettin. Open Subtitles وأدركتَ كم كانت صغيرة وجميلة وضعيفة
    Yalnız ve savunmasız hissediyorum. Open Subtitles أشعر أنني وحيده وضعيفة
    Doğduğumda çok güçsüz ve çok hastaymışım. Open Subtitles عندما ولدت كنت مريضة جدا وضعيفة جدا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more