"وضعٌ" - Translation from Arabic to Turkish

• durum
• bir

Şu anda çok adamım. Gerçekten çok kötü bir durum.
أنا وحيد جداً، جالياً يا رجل إنه وضعٌ صعبٌ جداً

İçinden çıkmaya çalıştığım bir durum var diyelim senin içinden çıkamadığın türden...
لديّ وضعٌ بسيط أودّ الخروج منه، .ليسنقيضاًلوضعكِهنا، لذاأنا.

Bunun sevimsiz bir durum olduğunu biliyorum ama her zaman bu kadar öfkeli ve pervasız olmanın, sana hiçbir faydası olmayacak.
أعرف بأنه وضعٌ بغيض ولكن كونك عصبياً جداً ومتهور طوال الوقت لن يقدم لك أي منفعة

o zaman ,endüstri için yararlı bir durum olan kıtlık gerçekten ya da manipulasyonla da olsa toplum için ne anlama gelir?
إذا , ما الذي يعنيه للمجتمع عندما تكون الندرة --منشؤها طبيعي أو بالإحتيال هي وضعٌ مفيدٌ للصناعة؟

Ne b*ktan bir durum bu!
ايُّ وضعٌ لعينٌ هذا؟

Bu çok zor bir durum.
هذا وضعٌ مستحيل

Tâlihsiz bir durum var ortada.
لدينا وضعٌ سئ هنا

Bu durum bir kadın için zordur.
ذلك وضعٌ صعب بالنسبة للمرأة

Bu sadece geçici bir durum Sam.
إنَّ هذا لهو وضعٌ مؤقتٌ فقط # يا سام #

Burada bir durum var.
لدينا وضعٌ جديّ هنا..

Bu kesinlikle çok müşkül bir durum.
اجل، إنه بالتأكيد وضعٌ مُحرج

Çavuş, çok ciddi bir durum söz konusu.
-لدينا وضعٌ جادٌ هنا

Ted, üzgünüm abi. Çok boktan bir durum.
(تيد) أنا آسف يا صاح هذا وضعٌ سخيف)

Çok dikkatli davranılması gerekilen bir durum.
هذا وضعٌ صعب.

Bu berbat bir durum.
هذا وضعٌ سيّء.

Sorduğun buysa, bir medeni duruma sahip değilim. Evet, haklısın.
ليس لدي وضعٌ عائلي إن كان هذا ما قصدته بسؤالك؟

Öyleyse özgür irade ilüzyonu gerçekten inandığınız bir konum değil?
إذًا إنه ليس حقًا وضعٌ تؤمن بأنّه وهم الإرادة الحرة؟

Bunun ne kadar boktan bir şey olduğunu düşünmedin mi?
ألا تعتقد أن ذلك وضعٌ يُرثى له؟ علاقتنا بخير.