Burada tesadüfen bir iş fırsatı elime geçti sizin yüzünüzden başımın belaya girmesini hiç arzu etmem! | Open Subtitles | لقد حصلت على وضيفة هنا ولا ارغب بفقدانها بسببكم |
Ona evimi açtım, yeni bir iş bulmasına yardım ettim. | Open Subtitles | فأخذته ساعدته على الحصول على وضيفة جديدة |
Hayır. İş bulması için yardım ediyorum çünkü bilirsin, insanları önemserim. | Open Subtitles | لا، أنا فقط أساعده ليحصل على وضيفة لأنّهُ وكما تعلم، أنا أهتمّ بالآخرين. |
Drew'le Jenna'nın mutluluğunu sağlamak ne zaman benim işim oldu? | Open Subtitles | متى سأضمن سعادة جينا ودرو اصبح وضيفة بدوام كامل لي |
bir işim ve kalacak yerim olacak demiştin. | Open Subtitles | أخبرتني بأنني سأحصل على وضيفة و بيتاً لأعيش فيه |
Ne param ne de işim vardı. | Open Subtitles | لم يكن لدي وضيفة ولامال |
Bu yüzden okulları işler hale getirmek büyük bir meydan okumadır. | TED | ذلك أن هناك تحديا كبيرا لارتياد المدارس للحصول على وضيفة |
— Eh, yeni bir iş bulması gerekecek. — Evet. | Open Subtitles | - عجباً، سوف يعثر على وضيفة اخرى اعلم ذلك. |
Hani başka firmadan iş alma şansı yoktu onun. | Open Subtitles | او الحصول على وضيفة في شركة اخرى |
Ciddiyim. - Nan Teyze bana bir iş verdi. | Open Subtitles | العمـه نان قدمت لي وضيفة في جيرسي ؟ |
Arkadaşları, sosyopatlığı bir iş tanımı yapmış olan bir sosyopat. | Open Subtitles | ... و هذا صديقهم المُعادي . الذي سير نفسه ليكون هذا الوصف وضيفة له |
Dünya için yararlı bir iş yaptın. | Open Subtitles | لقد شغلت وضيفة دنيوية فعلية |
Perry White bana Kenya'da bir iş teklif etti. | Open Subtitles | (بيري وايت)، عرض عليّ وضيفة بالمكتب الدّولي في (كينيا) |
- İş bul. | Open Subtitles | أحصلي على وضيفة |
(Sadizmin kurcusu) Marquis Dê Sade... bir örnek olarak bırakmış olmalı. | Open Subtitles | يجب على المركيز ان يفعل شيء للعبرة فما هي وضيفة الطبقة العالية اذن |