Böylece medya şirketleri yalvarıp yakararak Meclisten birşeyler yapmasını istedi. | TED | وبالتالي فإن صناعة الإعلام أصرت وتوسلت وطالبت من الكونغرس أن يقوم بشيء. |
Akademi başkanı Bay Wendell Corey'le görüşmek istedi. | Open Subtitles | وطالبت بمقابلة السيد وينديل كوري رئيس الأكاديمية |
Sonra bir çocukla ortaya çıkıp, babasının ben olduğumu iddia etti annenden ayrılıp onunla evlenmemi istedi. | Open Subtitles | ثم ظهرت يوماً ما حاملة طفل مدعية بأنه أبني وطالبت بأن أترك أمك وأتزوجها |
diye bağıran, aletlerini yere indiren bu birliklerle ilgili ve özgürlük talep edenlerle. | TED | إنه حول تلك الإتحادات التي تركت أدواتها وطالبت بالحرية. |
Korku o kadar köksüz bir şeydir ki, suçlarını itiraf eden ve kendileri için ölüm cezası talep eden kurbanlar, aynı zamanda saygınlıktan da yoksundurlar. | Open Subtitles | كان بها مسحة كوميدية الرعب بلغ من الدرجة التي جعلت الضحايا التي اعترفت بجرائمها وطالبت بالحكم عليها بالإعدام وما شابه |
Bu sabah 3te, bir el bombasıyla Swift-Mart'a girdi ve bir paket sigara istedi. | Open Subtitles | بتمام الساعة الثّالثة من صباح هذا اليوم دخلت المتجرٍ . وبيدها قنبلةٌ يدويّة وطالبت بعلبة سجائر |
Adresini istedi... | Open Subtitles | وطالبت عنوانك... |
Ve bu çok yönlü beyinler daha meraklı ve gittikçe daha fazla veri talep eder oldu. | Open Subtitles | قادت الى تطور أدمغتنا، وتلك المتطورة على نحو متزايد أصبحت أدمغة محبة للاستطلاع وطالبت بالمزيد و المزيد من البيانات. |
Altı ay önce bu Kurul'un önünde durup IMF'in feshedilmesini talep etmiştiniz. | Open Subtitles | قبل 6 أشهر، إنّك وقفت أمام لجنة التحقيق وطالبت بحل قوة "المهمة المستحيلة". |