Reklamı bahane olarak kullanıp yerini korumak için radikal adamını kovdu. | Open Subtitles | كانت خطوة صاعقة استخدام الدعاية لدعم القاعدة، وطرد المتطرّف للإمساك بالمركز |
Beş dakika önce kendisinin atadığı CIA şefini kovdu. | Open Subtitles | وطرد مدير السي آي إي. |
Haklıydın. Axe adamı bulup kovdu. | Open Subtitles | كنت محقاً عثر عليها (آكس) وطرد موظفاً |
İçkiyi biraz fazla kaçırması okulu bırakması ve işinden kovulmuş olması onun adamlığına leke sürmez. | Open Subtitles | بسبب أنه كان يسكر بزيداة وفصل من مدرسته وطرد من عمله |
Yeni rejimle ılımlılar tarafından kovulmuş şahinler için karşı saldırı başlatmak için büyük bir fırsat. | Open Subtitles | مع النظام الجديد لابد أنهم من سبق وطرد على يد المعتدلين لقد كانت فرصة ذهبية لشن هجوم مضاد |
Rabbimiz, bu gece masum çocukların ruhları için dua ediyoruz ve kötülüğü bu topraklardan kovmak için. | Open Subtitles | إلهي، ندعو هذهِ الليلة من أجل روح طفلة بريئة. وطرد الشر من هذهِ الأرض. |
10 yıl önce haysiyetsiz olarak ordudan kovulmuş. | Open Subtitles | تسريح وطرد منذ عشر سنوات |
Ve bir skandalın ortasında basın sekreterini kovmak akıllıca değil. | Open Subtitles | وطرد سكرتيرتك الصحفية في منتصف الفضيحة ليس ذكاءً |
Seni istemediği için bir kızı kovmak profesyonellik mi? | Open Subtitles | وطرد فتاة لأنها لا تبغيك، احترافي؟ |