Sonra başına bir havlu sarıp kalbimden bıçakladım ki kanı iyice aksın, sonra onu küvetime koyup bedenindeki tüm kanın akmasını izledim. | Open Subtitles | ثم لففت رأسه بمنشفة وطعنته على قلبه... ليفقد الكثير من الدم, وضعته بحوض الاستحمام وشاهدته وهو ينزف |
Mike ona da küfretmeye başladı sonra yere yatırdım, ve bıçakladım. | Open Subtitles | فبدأ (مايك) يسبه هو أيضاً ثم سببته وطعنته |
Sandviç almaya geldi. bıçakladım. | Open Subtitles | لقد أتى لشراء شطيرة وطعنته |
Sonra kalbine soktum... bıçakladım onu. | Open Subtitles | وطعنته بالسكين. |
Dwight'ı şehre kadar takip ettin ve onu fıskiyenin orada boynundan bıçakladın. | Open Subtitles | لقد تبعت دوايت إلى المدينة وطعنته في عنقه عند النافورة أهاذا صحيح؟ |
Tekrar bıçakladın. Tekrar. | Open Subtitles | وطعنته مراراً |
Yemek masasından bıçağı alıp onu bıçakladım. | Open Subtitles | حملت سكين من المائدة وطعنته |
Onu bıçakladım. | Open Subtitles | تعاركنا، وطعنته. |
Bana saldırdı ve ben de onu bıçakladım. | Open Subtitles | .إنه هاجمني وطعنته |
Çünkü onu dövdüm, sonra öbürünü de bıçakladım. | Open Subtitles | لأني ضربتها وطعنته |