"وطلبت منها" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve
        
    • ona
        
    Dördüncü gün bir kadın geldi ve yaklaştı ve başka bir çocuğu daha almasını istedi. küçük bir erkek çocuğu,daha 4 yaşında. TED في اليوم الرابع اقتربت منها امراة وطلبت منها أن تأخذ طفلاً آخر ولد صغير، عمره أربع سنوات فقط
    ona ufak bir kamera aldım ve ondan canı ne istiyorsa onu çekmesini istedim; en az on poz. TED أعطيتها كاميرا صغيرة وطلبت منها أن تلتقط 10 صور على الأقل يوميًا لأي شيء تريده.
    Yüzündeki nazik ve zarif ifadeden hemen çok etkilendim. ve ondan hikayesini anlatmasını istedim. TED أدهشني على الفور اللطف والوداعة في وجهها، وطلبت منها إخباري بقصتها.
    ona yaklaştım, babama iftira etmekten vazgeçmesini istedim. Open Subtitles وطلبت منها عدم الكذب بشأن أبي لماذا تفعلين هذا
    ve ben de ona çekip gitmesini, hayatına mümkün olduğunca güzel bir şekilde devam etmeye çalışmasını ve beni unutmasını söyledim. Open Subtitles وطلبت منها ان تخرج و تحاول الاستمرار في حياتها بأفضل طريقة، بحيث تنساني
    ona hayaletlerin resimlerini verdim ve kasetlerle birlikte televizyona göndermesini istedim. Open Subtitles و عرضت لها صوراً لأشباح وطلبت منها أن ترسلهم مع أشرطة الفيديو إلى محطة التلفاز
    Akşamdan kalmalığının geçmesi için ona bir *banana bag* verdim ve uyuması için eve yolladım Open Subtitles وطلبت منها أن تذهب لتنام لقد أبليتِ جيدا بالجراحه
    Nicki'yi aradım ve dürüst olmasını istedim. Open Subtitles إتصلت بـ نيكي وطلبت منها أن تبقى صادقة معي
    Davet edecek çok kimsem yok ve ben de ondan düğünü biraz daha mütevazi yapmamızı istedim. Open Subtitles ليس لديّ الكثير من الناس لكي أدعوهم وطلبت منها لو امكننا رجاءً ان يكون الزفاف صغيراً
    Durumu eşitlemek için sana bir oyun oynamak istediğimi anlattım ve ona aldığın bir çorabını, bir ayakkabısını bir takma kirpik ve bir bileziğini ödünç vermesini istedim. Open Subtitles أردت تنفيذ لعبة أتعادل بها معك وطلبت منها إعارتى جوارب وحذاء ....
    Bunu yapmamasını söyledim ve bana kızdı. Open Subtitles وطلبت منها التوقف .. فثارت علي
    Hatun çırılçıplaktı, değil mi? ona kucağıma oturup aklına gelen ilk şey hakkında konuşmasını söyledim. Open Subtitles لم نكن نرتدي ملابسنا، فأجلستها بحضني وطلبت منها أن تتحدّث بأوّل شيء يتبادر لذهنها.
    ona seslendim, kımıldamamasını söyledim. Open Subtitles ، ناديتها يإسمها وطلبت منها أن تقف مكانها
    ona seni götürüp götüremeyeceğimi sordum... kesinlikle iyi fikir olduğunu söyledi. Open Subtitles وطلبت منها ان اخذك... ؟ وقالت انها فكرة جيدة حقا.
    ve kilitlemesini söyle. Mesele çözülünce ona ulaşacağım Open Subtitles وطلبت منها الإقفال

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more