Eğer sizin gibi iyi ve nazik biri tarafından bu kadar seviliyor ve övülüyorsa onun hakkında yanlış şeyler söylememeliyim. | Open Subtitles | إذا حظيت بكل هذا الاحترام من إنسانة رقيقة وطيبة مُثلكِ أنتِ فيجب أن لا أتحدث عنها بسوء |
Onu tanımıyorsun. Sana tatlı ve nazik davranıyor. | Open Subtitles | أنت لا تعرفها، إنها لطيفة وطيبة معك |
Belki ağırbaşlılık, beni kibar ve nazik bir kadın yapmıştır. | Open Subtitles | ربما الرصانة جعلتني سيدة محترمة وطيبة |
Öylesine cesur ve iyi kalpliydi ki tabiat onu kendi kızı gibi severdi. | Open Subtitles | وكانت شجاعة وطيبة ومحبوبة من الطبيعة كما لو أنها إبنتها |
Sana yapamayacağını söylemiştim ama sen çok güçlü ve iyi bir insansın. | Open Subtitles | ...اعلم بأنني أخبرتكِ أنكِ لا تستطيعين ، لكن أنتِ قوية ، وطيبة |
Sana yapamayacağını söylemiştim ama sen çok güçlü ve iyi bir insansın. | Open Subtitles | ...اعلم بأنني أخبرتكِ أنكِ لا تستطيعين ، لكن أنتِ قوية ، وطيبة |
Normalde çok düzgün ve nazik bir insandır, böyle saçmalayan biri değildi. | Open Subtitles | إنها صالحة، وطيبة |
Akıllı ve nazik. | Open Subtitles | ذكية وطيبة |
Onun güzelliğini ve iyi karakterini göz ardı ediyorsunuz. | Open Subtitles | أنت تتجاهل جمالها وطيبة قلبها. |
Gösterişsiz ve iyi. | Open Subtitles | عادية وطيبة فحسب |