"وظفته" - Translation from Arabic to Turkish

    • tuttuğum
        
    • tuttum
        
    • işe aldım
        
    • işe aldığım
        
    • işe aldın
        
    • işe aldığı
        
    • onu kiraladım
        
    tuttuğum özel dedektif annemin e-posta adresini buldu. - Ne? Open Subtitles المحقق الخاص الذي وظفته وجد بريداً إلكترونياً خاصاً بأمي
    Bu arada, beni ameliyattan eve götürmesi için tuttuğum erkek eskort klamidya* olmuş bu yüzden... Open Subtitles بينما أنا، المرافق الذي وظفته ليقلّني بعد الجراحة أصيب بعدوى في المسالك البولية، لذا...
    Onu havuzu temizlesin diye tutmadım. Seninle yatması için tuttum. Open Subtitles لم اوظفه لينظف حوض السباحه وظفته ليقيم علاقه معك
    Onu fabrikada işe aldım. Open Subtitles اعني اني وظفته في المصنع
    Babam aileden sorumluluğu bana verdiğinde, ilk işe aldığım kendisiydi. Open Subtitles كان أول شخص وظفته عندما جعلني والدي مسؤلاً عن العائلة
    90. gününde onu bir yaz stajyeri olarak işe aldın. Open Subtitles انت وظفته كمتدرب في الصيف في يومه التسعين
    Şirketin işe aldığı tüm ayaktakımıyla hayvanlardan bizi ayıran tek şey bu kurallardır. Open Subtitles مَع كُلّ حثالة القوم الشركةِ وظفته هي فقط قواعدُ تفصلْنا عنْ الحيواناتِ.
    Sizi, Arcadian'a yardım etmek için tuttuğum yeni avukatımızla tanıştırayım. Open Subtitles فلتقابلوا المحامي الذي وظفته للمساعدة " في الحفاظ على الـ " أركيديان
    Sizi, Arcadian'a yardım etmek için tuttuğum yeni avukatımızla tanıştırayım. Sonra şöyle oldu: Open Subtitles فلتقابلوا المحامي الذي وظفته للمساعدة " في الحفاظ على الـ " أركيديان
    Jimmy, şu Tolliver'ın yerinde olan biteni... bana anlatsın diye tuttuğum esrarkeş krupiyeye ne oldu? Open Subtitles ماذا حدث يا (جيمي) للمدمن المقامر الذي وظفته ليعلمني بما يحدث عند (توليفر)؟
    - tuttuğum adamla mı? - Evet. Open Subtitles الرجل الذي وظفته ، نعم
    Onu seninle ilişkiye girmesi için tuttum çünkü bir ilişkiye girmek istiyordum ve kendimi suçlu hissetmek istemedim. Open Subtitles لقد وظفته ليقيم علاقه معك لاني اريد ان اقيم علاقه بدون ان اشعر بالذنب
    Tamam, evet, onu tuttum ama onu öldürtmedim. Open Subtitles ،حسنٌ، صحيح، إنّي وظفته لكن لم يكن واجبا أن أقتله
    Onu, kitaplarımdan biri için adli tıp danışmanı olarak tuttum. Open Subtitles وظفته كمستشار جنائي في واحد من كتبي.
    Ve her yaz haftada iki gün Hampton's Heritage'da çalışması için işe aldım. Open Subtitles وقد وظفته ليعمل في مشفى (هامبتونز) التراثي يومين في كل أسبوع في كل صيف
    Hayır, onu içecek servisinin başında durması için işe aldım. Open Subtitles كلا لقد وظفته لتقديم المشاريب
    - Onu Paris'te işe aldım. Open Subtitles لقد وظفته في باريس
    - Evet. - Ben senin için hallettim. İlk işe aldığım adam sensin. Open Subtitles اجل لقد حصلت لك على ذلك كنت انت اول من وظفته
    Evet, en azından benim işe aldığım kişinin Open Subtitles نعم , علي الأقل من وظفته لديه مؤهلات آخري
    Gina'ya iyilik olsun diye onu sen işe aldın. Open Subtitles أنت وظفته كـ خدمة لـ جينــــا
    Büyükannenin işe aldığı biri. Open Subtitles انه شخص وظفته جدتي.
    Çocuk bir yankesici, onu kiraladım. Open Subtitles أنه نشال. أنا وظفته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more