burada iş bulmak ve başlarının çaresine bakmak zorundalar. | Open Subtitles | عليهما أن يعثرا على وظيفة هنا و يؤمّنا معاشهما |
Birisi onunla konuşup burada iş bulabileceğimi söyledi. | Open Subtitles | أخبرني أحدهم أن أتحدث معه بشأن الحصول على وظيفة هنا |
Çok üzgünüm. Öyle demek istememiştim. burada işe girmeme yardım edebilir misin? | Open Subtitles | إننى آسفة حقاً ، لم أعنى ذلك هل يمكنك مساعدتى فى الحصول على وظيفة هنا ؟ |
Mickey Gorman'ın burada işe girdiğini öğrendiğimde bana şantaj yapmak için geldiğini sandım. | Open Subtitles | عندما اكتشفت ان ميكى جورمان قد حصل على وظيفة هنا فكرت انه جاء ليبتزنى, |
"Fotoğrafçıyım. Buradan iş alabilirmiyim?" | Open Subtitles | أنا مصور أيمكننى الحصول على وظيفة هنا ؟ |
"Buradan iş alma... , bu kokteyl karıştırma kabıyla?" | Open Subtitles | أتريد وظيفة هنا بهذة الكاميرا البالية ؟ |
Başkan bana burada iş önerdi. | Open Subtitles | شكراً عرض عليَّ الرئيس وظيفة هنا |
burada iş bulabilmek için elinden geleni yaptın. | Open Subtitles | فعلتِ ما فعلتيه لتنالي وظيفة هنا |
- Öyleyse açıkla çünkü Grayson Global'ın o olaya ve David Clarke'a olan karmaşık bağlantısını düşünce burada işe girmiş olman tesadüf olamaz. | Open Subtitles | . ساعدني علي ذلك. لـأنه لـاـ يمكن أن يكون حصولك علي وظيفة هنا ، مجرد صدفة |
- Eminim ki neden burada işe başladığımı merak ediyorsundur. | Open Subtitles | أنا متأكدة من أنّك تتسائل لما حصلت على وظيفة هنا ليس حقّا |
Sana burada işe girmen için bir şans verdim ama sen beni satıyorsun. | Open Subtitles | اخذت فرصة إعطائك وظيفة هنا وأنت تنكل بي |
burada işe mi girdin? | Open Subtitles | ألديك وظيفة هنا ؟ |
Düğününüz için katılmıştım ama burada işe girdim. | Open Subtitles | عملت في حفل زفافك في (لندن) لكن بعد ذلك توفرت وظيفة هنا |