| Anladım, fakat benim işim çocuğu vermeden önce yüzde yüz emin olmak. | Open Subtitles | فهمت هذا, لكن جزء من وظيفتي أنا أكون متأكدة مئة بالمئة قبل أن أضع الطفل. |
| Yarışları ayarlamak da benim işim. | Open Subtitles | تنظيم وإختيار السباقات وظيفتي أنا |
| Bunun benim işim olduğunu sayarsak. | Open Subtitles | أفترض أنني قررت أنها وظيفتي أنا |
| benim işim bu..kayıp olanı bulurum | Open Subtitles | -صوفي) ). -هذه وظيفتي . أنا أعثر على الأشياء. |
| Hadi oradan. Bu benim işim. | Open Subtitles | هراء، بل وظيفتي أنا |
| Bu benim işim! Ben komutanım! | Open Subtitles | هذه وظيفتي أنا كوماند |
| Hadi oradan. Bu benim işim. | Open Subtitles | هراء، بل وظيفتي أنا |
| Bu benim işim zaten ben senin annenim. | Open Subtitles | .تلك وظيفتي. أنا أمك |
| Güzel. O benim işim. | Open Subtitles | هذه وظيفتي أنا - |
| Bu benim işim. | Open Subtitles | هذه وظيفتي أنا |