"وعادة ما" - Translation from Arabic to Turkish

    • genellikle
        
    • normalde
        
    • - Genelde
        
    • tipik
        
    genellikle keme yılanı gibi büyük yılanları tüketirler; hatta kobraları bile yerler. TED وعادة ما يأكلون الثعابين الكبيرة مثل الثعابين الفئران، او حتي الكوبرا نفسها
    Bunların çalıştırılması, bakımı ve tamiri için gerekli olabilecek eğitimli personel mevcut değildir. Yüksek sıcaklıklara ve neme dayanamayabilirler. genellikle sabit ve güvenilir bir elektrik akımına ihtiyaç duyarlar. TED إذ قد تحتاج إلي فريق مدرب وهو غير متاح لتشغيل وصيانة وإصلاح تلك المعدات؛ وقد لا يتحمل الرطوبة ودرجات الحرارة العالية؛ وعادة ما تتطلب إمدادات كهرباء منتظمة ويُعتمد عليها.
    Bu karşılaşmalar genellikle mevsimsel ve çok kısa süreli olduğu için, TED عادة ما تكون قليلة, وعادة ما تكون مقيدة بالمواسم
    Sammy, normalde bu tür bir durumda sana yardım ederdim ama benim de çok büyük sorunlarım var dostum. Open Subtitles سامي, وعادة ما كنت أستطيع مساعدتك في هذا النوع من الحالات, ولكن حصلت على أكبر مشاكل الرجل لي, الخاصة.
    - Genelde, sonunda da bir şey olmadan dönerler. Open Subtitles وعادة ما يتبين أن شيء لم يحدث في النهاية
    tipik olarak üç çeşit cevap alırsınız. TED وعادة ما تحصل على ثلاثة أنواع مختلفة من الإجابات.
    Karanlıkta, penceresiz odalarda saklanırız ve genellikle güneş ışığından kaçınırız. TED نختبئ في الظلام، في غرف بلا نوافذ، وعادة ما نتفادى ضوء الشمس.
    genellikle buna dalgınlık deriz ancak aslında olan yürütücü işlevde bir sapma yaşıyor olmamızdır. TED وعادة ما ندعوها بالسهو، ولكن ما يحدث حقًا هو أن هناك هفوة تحدث في الوظيفة التنفيذية.
    Erkek sivrisinekler genellikle güneş battıktan sonra ufuk çevresinde sürü halinde toplanır. TED وعادة ما يتجمع البعوض الذكور في مجموعات حول الأفق، عادة بعد غروب الشمس.
    Söylemiş olsaydı, genellikle doğruyu söylerdi ama buna inanmazdım. Open Subtitles وإن كان قد قال ذلك ، ، وعادة ما قال الحقيقة ، وأود أن لا يعتقد ذلك.
    genellikle kalıp seni korurum, ama karına karşı oy kullanmak... Open Subtitles وعادة ما يهمني ان يبقى ويدافع عنك، لكن التصويت ضد زوجتك؟
    Bunu yüzyıllardır yapıyor. genellikle bu kötü bir şey olarak görülüyor. Open Subtitles لكنه قام بذلك لقرون وعادة ما يكون شيءً سيءً
    genellikle bu hastanede senin gibi 10 ila 20 gence bakıyoruz. Open Subtitles وعادة ما لدينا هنا في المستشفى في أي مكان بين 10 و 20 المراهقين مثل نفسك.
    O da genellikle en kaltak kadına karşı olur. Open Subtitles وعادة ما يكون متوجها إلي أكثر النساء عهرا
    genellikle, mağaranın içindeki tavanı destekleyen su bittiğinde yıkılmalar başlar. Open Subtitles وعادة ما تنهار عندما لا يتوفر الماء الذي يدعم السقف في الكهف.
    genellikle ünlü birini kendilerine takıntı haline getirirler ve o kişinin de onları sevdiğini düşünürler. Open Subtitles يظنون الشخص المهووسيـن بـه يحبهـم ويعشقهـم وعادة ما يكـون شخصيـة مشهورة
    Farkındayım. normalde diğer hattan dinlerdim ama bu önemli. Open Subtitles أُدركُ ذلك وعادة ما أَستمعُ على الخَطِّ الآخرِ
    Büyükbabam normalde pamuk kullanırdı ama bazen eski gazete de koyardık. -Abby'ye götür lütfen. Open Subtitles جدي كان يستخدم القطن قليلا وعادة ما نخزنها في ورق الصحيفة
    - Genelde bir anneye rahatlamasını ve... ..doğum sancısına kadar kasılmalar olacağını söylerim Open Subtitles حسنا، وعادة ما أقول أم للاسترخاء ورصد تقلصات حتى أقرب إلى العمل بنشاط، ولكن...
    - Genelde selam veririm. Open Subtitles - وعادة ما نقول مرحبا.
    Geriye kalan denemelerde ise tipik olarak ikinci veya üçüncü öngörüleri doğru yanıttı. TED في بقية الحالات ، وعادة ما يكون أفضل تخمين ثان أو ثالث أفضل تخمين الإجابة الصحيحة.
    Sadece onu neyin tetikleyeceğini bilmiyorum, geçmişteki kitle dönüşlerine tipik bir tetikleyici eşlik etmiş aniden görünen yeni bir dönenin kitle dönüşlerini başlattığı görülüyor. Open Subtitles أنا فقط لا أعرف ما سوف يؤدي ذلك. القداس يعود في الماضي وعادة ما ترافق من قبل الزناد،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more