"وعداً بأن" - Translation from Arabic to Turkish

    • söz
        
    Kişisel olarak onu öldürme zevkini kendime söz verdiğim için, onun yasanın kollarına... düşmesine izin vermem mümkün değil .... Open Subtitles من الصعب أن أسمح له أن يقع فى أيدى القانون قطعت على نفسى وعداً بأن أقتله بكل سرور
    "Belki"yi duymak istemiyorum. Çocuğumuz olacağına söz vermelisin. Open Subtitles أريد أن أعرف بأن هذا ليس ربما أريد وعداً بأن نحظى بطفل
    söz veriyorum yakında her şeyi açıklayacağım. Open Subtitles لقد قطعت وعداً بأن أشرح لك كل شيء قريباً
    Sonuç farketmez tutuklama yapılıncaya parasını vereceğime söz verdim. Open Subtitles لا يهُم إذا ذهب إلى المحكمة و أدلى بشاهدته أم لا قطعت وعداً بأن أُسلمه المال عند قيامنا بالإعتقال
    Çünkü sen doğduğunda sana karşı iyi olmam için anneme bir söz vermiştim onu hayal kırıklığına uğratmak istemiyorum. Open Subtitles لأنك عندما وُلدت، جعلتني أمي أقطع وعداً بأن أحسن معاملتك، ولا أريد أن أخيب رجاءها.
    Teşekkür ederim madam ama bu akşam halama söz vermiştim. Open Subtitles آه.. شكراً سيدتي ولكنني قدمت وعداً بأن أرافق عمتي هذا المساء
    16 yaşındaki bir kıza onu saklaması için söz vermek, normal mi? Open Subtitles لقد قطع وعداً بأن يخبّئ فتلة بعمر, ست عشرة عاماً لماذا أخذها إلى منزله؟ ماذا تعني بإخفائها؟
    Ama onu iyi koruyacağına söz vermelisin çünkü benim için çok değerli bir şey. Open Subtitles ولكن يجب أن تقطع لي وعداً بأن تعتني بها جيداً لأنها تعني الكثير بالنسبة لي
    Eski alışkanlıklarını bırakacağına söz vermiştin. Open Subtitles لقد قطعتِ وعداً بأن تأخذين بعض الوقت لتعملين على نغسكِ.
    Ona başkasına duyurmayacağıma söz verdim, fakat öyle. Open Subtitles أخذت منه وعداً بأن لا ينتشر الخبر لكن الأمر حدث.
    Düğünümüz strateji gereğiydi ama yanında olacağıma söz vermiştim. Open Subtitles وزواجنا كان إستراتيجيه ولقد قطعت وعداً بأن أكون موجوداً لكِ
    Çocuk ve kız her gece saat 10.00'da buluşmaya söz verir. Open Subtitles طفلة و طفل قطعوا وعداً بأن يلتقوا كل ليلة فى تمام الساعة الـ 10 ليلاً
    Kendimizi birbirimize saklayacağımıza söz verdik. Open Subtitles - وقد قمنا بقطع وعداً بأن نحافظ على ذلك الجزء من انفسنا لبعضنا.
    Ben gittiğimde güçlü olacağına söz ver. Open Subtitles وعداً بأن تكوني قويه عندما ارحل
    Onun için burada olacağına dair söz verdin. Open Subtitles لقد نذرت وعداً بأن تكون هنا لأجلها
    Çünkü seni koruyacağıma söz verdim. Open Subtitles لأنني قطعت وعداً بأن أوفر لكِ الأمان
    Ve onun annesi olmaya ve onu koruyup kollamaya söz verdiğim andan itibaren bu benim hayatım olmuştu. Open Subtitles وكانت تلك هي حياتي منذ أن قطعت وعداً ...بأن أكون والدتها أن أحمي حياتها
    Bana ona yardım etmek için buraya geldiğin adına söz verebilir misin? Open Subtitles أن تعطيني وعداً بأن تبقى هنا لتساعده؟
    Seni güvende tutmak için bir söz verdim. Open Subtitles لقد قطعت وعداً بأن أبقيكِ آمنة
    - Beni de götüreceğine söz vermiştin. Open Subtitles -لقد قطعتِ لي وعداً بأن تأخذيني معك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more