Ciddi bir şekilde korunuyor ve lüks içinde yaşıyordum. | TED | كنت محميًا بشدة، وعشت في رفاهية. |
Paçuli kokuyordum. ve bir posta kamyonunun arkasında yaşıyordum. | Open Subtitles | كنت مندفعة وعشت في خلف شاحنة بريد |
Ki ben her şeyin satılık olduğu bir yerde yaşıyordum. | Open Subtitles | وعشت في مكان حيث كان كل شيء للبيع |
Paçuli kokuyordum ve bir posta kamyonunun arkasında yaşıyordum | Open Subtitles | نَتنتُ في ّ(باتشولي)ّ وعشت في خلف شاحنة بريدِ. |
Moskova, Paris ve Londra'da yaşıyordum. | Open Subtitles | وعشت في موسكو وباريس ولندن |