İçmeyeceğine söz veriyor ama hep sözünü bozuyor. | Open Subtitles | يعدني دائماً بأنه سيتوقف ولكنه يخلف وعوده دائماً |
Ama hiçbir sözünü tutmadı. | Open Subtitles | ولكنه لم ينفذ وعوده أبدًا ألا ترين يا لف؟ |
Başkan'ın bana verdiği sözleri yerine getirme zamanı geldi artık. | Open Subtitles | هذا وقتُ الرئيس للبَدْء باحترام وعوده لي. |
Ama güneş tekrar doğduğunda, verdiği tüm sözleri unutur. | Open Subtitles | و هو ينسى وعوده قبل الصباح |
Tüm o beyhude vaatlerini? | Open Subtitles | و كل وعوده الفارغة؟ |
Ama Oz vaatlerini romantik sembollere saklıyor ve yoruma çok açık. | Open Subtitles | يخفي (أوز) وعوده في رمزية شاعرية. وهو منفتح للتفسير. |
Lester demişken her zaman sözünü tutar. | Open Subtitles | "هناك شئ عن "ليستر إنه لايخلف وعوده ابدا |
Lester demişken her zaman sözünü tutar. Hey, göt veren! | Open Subtitles | "هناك شئ عن "ليستر إنه لايخلف وعوده ابدا |
sözünü tutan bir orospu çocuğu. | Open Subtitles | إبن العاهرة، من يحافظ على وعوده |
Kişi sözünü tutmalıdır. | Open Subtitles | على الرجل أن يحترم وعوده |
Eğer terk edersem, Maksim'i bir daha asla göremeyeceğime yemin etti ve her zaman sözünü tutmuştur. | Open Subtitles | لقد أقسم بألا أرى (ماكسم) ثانية إن هجرته يومًا ولطالما كان عند وعوده |
Onun sözleri için bile fazla bu. | Open Subtitles | هناك الكثير من وعوده |
İmparator verdiği sözleri tutmadı. | Open Subtitles | سيدك أخلف كل وعوده |
... ve Gene McClary'i ve verdiği tüm sözleri sikeyim! | Open Subtitles | وتباً لـ(جين ماكلاري) مع جميع وعوده |
- Ve bütün boş vaatlerini? | Open Subtitles | -ومن كل وعوده الفارغة؟ |