"وعيها" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilincini
        
    • bilinci
        
    • kendine
        
    • kendinden
        
    • baygın
        
    • kendinde
        
    • bayılsın
        
    • dengesinin yerinde
        
    • bayılmış
        
    - Boğazı sıkılmış. 10 saniye sıkıldığında kurban, bilincini kaybeder ve morluk kalmaz. Open Subtitles ضغط خفيف لـ 10 ثوان سيجعل الضحية تفقد وعيها
    bilincini vücudunun dışına gönderiyor. Open Subtitles لقد كانت قادره على ارسال وعيها خارج جسدها
    16 yaşında bir kız vardı, beyin ameliyatı geçirmişti ve bilinci yerindeydi, çünkü cerrahlar onunla konuşmak istemişti. TED كان هناك فتاة لديها 16 عاما، أجرت جراحة دماغية، وكانت فى وعيها لأن الجراحين كانوا فى حاجة للتحدث معها.
    Ve bilinci yerine geldikten hemen sonra beni boşadı. Open Subtitles وسرعانما طلقتني بعد أن استعادت وعيها مباشرة
    Hemşireciği buradan çıkarmam lazım, yoksa kendine gelemeyecek. Open Subtitles علي أن أخرج الممرضة من هنا وإلا فلن تستعيد وعيها
    Yatağa girince de tamamen kendinden geçiyordu. Mükemmel bir denge yani. Open Subtitles وعندما تصعد السرير تفقد وعيها تماماً إنه توازن مثالي
    Onun bilincini bir sanal gerçeklik ortamına yükleyelim, kendini orada, zarar veremeyeceği bir yerde kanıtlasın. Open Subtitles تحميل وعيها إلى واقع افتراضي ندعها تثبت نفسها هناك حيث أنها لا تستطيع أن تفعل أي ضرر
    bilincini kaybettikten sonra beyin hasarı oluşmaması için 5 dakikası ya var ya yok. Open Subtitles سوف يكون عندها ما يقرب من خمس دقائق ، بعد أن تفقد وعيها قبل يحصل ضرر في الدماغ . قد يكون وقتا كافيا.
    Ani bir düşüşten sonra bilincini kazandı, park edene kadar dikkati yerindeydi ve cevap veriyordu. Open Subtitles بعد أن غطسنا أنفها في الماء استعادت وعيها وقد كانت يقظة و مستجيبة لما حولها الى أن توقفنا في المواقف
    Biz onun bilincini başka bir bedene aktarmanın bir yolunu bulana dek. korunmuş olacak. Open Subtitles حسناً سيمكن الإحتفاظ بها فى الوقت الحالى حتى نتمكن من تحديد مدى صلاحية تحميل وعيها
    Sana zarar vermeden, ...Ginn'in bilincini saklamanın bir yolunu bulmaya çalışıyoruz. Open Subtitles نحاول أن نكتشف طريقه للحفاظ على وعيها بدون أذيتك
    Bilgisayar, tüm tercihleri, anıları, davranışlarıyla onun kişiliğini ve bilincini muhafaza ediyor. Open Subtitles الحاسب يحافظ على هويتها و وعيها كاملاً مع آراء ، ذكريات ، عواطف
    Sabah geldiğimden beri bilinci yerinde değil. Open Subtitles عندما أتيتُ إلى هنا في هذا الصباح، فقدت موموكو وعيها
    bilinci bir bağlantı oluşturmak için yeterli gevşemeye ulaşmıştır. Open Subtitles وعيها إسترخى بشكل كافٍ ليسمح بحدوث إتصال
    Araç suya batarken bilinci muhtemelen yerinde değilmiş. Open Subtitles نعتقد أنها كانت فاقدة وعيها عندما غرقت السيارة ، لذا لا
    Partide içtiği içkiye bakılırsa kendine gelmesi bile üç saat sürer. Open Subtitles نظراً لعدد الكئوس التي تشربها بالحفل، أقول أنها لن تستعيد وعيها قبل ثلاث ساعات
    Belgravia prensesini kendine hayran eden seksi sarışın oyuncuyla çıkan adamdan. Open Subtitles الرجل الذي أفقد الأميرة البلغرافية وعيها و جعل فتاة الألعاب الجذابة مغرمة به؟
    Eğer şişlik inmeye devam ederse her an kendine gelebilir. Open Subtitles إن أخذ الورم في التقلّص قد تستعيد وعيها في أية لحظة
    Derin olmayan kesikler var kendinden geçmeden önce, dakikalarca kurtulmaya çalışmış. Open Subtitles أجل, جرح سطحي كهذا قد تفقد الضحية وعيها لعدة دقائق
    Kısa zaman önce hastaneye yatırıldı ama hâlen baygın. Open Subtitles أدخلت المشفى منذ مدة قصيرة ولم تسترد وعيها
    Ve vurabilirsin, demekle bayılt demek istedim, çünkü kendinde değil. Open Subtitles وأعني أن تصعقها فقط لأنها ليست بكامل وعيها
    Direksiyon başında bayılsın diye Hannah, Deb'in suyuna hap atıp eritmiş. Open Subtitles "قد أذابت (هانا) الحبوب في ماء دِب) لتفقد وعيها أثناء القيادة)"
    Fey'in kazası sırasında akli dengesinin yerinde olmadığı açıkça ortada. Open Subtitles من الواضح أنها لم تكن بكامل وعيها حين وقوع حادثة في سمرز
    Se Ra idman yaparken bayılmış, şimdi acil serviste. Open Subtitles سيرا فقدت وعيها أثناء التدريب و تم نقلها لغرفة الطوارىء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more