Bodrum katında tahnit odası var. Kabul salonu ve ofisler ilk katta. | Open Subtitles | لديها غرفة تحنيط في الطابق السفلي وغرف المشاهدة والمكتب في الطابق الأوّل |
Ayrıca, eyalet mevzuatlarına göre, tüm tıbbi birimler, çalışanları için karışık olmayan duş ve soyunma odası sağlamak zorundadır. | Open Subtitles | بالإضافة، وفقاً للنظام الأساسي للولاية كل المرافق الطبية يجب عليها توفير دورات مياه وغرف تغيير ملابس منفصلة |
Bir sanat galerisi geziyor, odalar dolusu tablolara bakıyorken, bir 15-20 dakika sonrasında resimler hakkında düşünmediğimi fark ediyorum. | TED | عندما أتمشى داخل معرض فنون غرف وغرف مليئة باللوحات بعد مرور ١٥ أو ٢٠ دقيقة أدرك أنيي لا أفكر في اللوحات |
Doğum süitlerimiz barlar, sallanan sandalyeler, jakuzi küvetleri, aile ve arkadaşlar için fazladan odalar içeriyor. | Open Subtitles | تتميز أجنحة الولادة لدينا بوجود حانات القرفصاء والكراسي الهزازة أحواض جاكوزي، وغرف إضافية للعائلة والأصدقاء |
Mektuplar postanelerde dağıtım kamyonlarında, posta odalarında işlemden geçer. | Open Subtitles | هذا منطقي لأن البريد الورقي يمر عبر مكاتب البريد، شاحنات النقل، وغرف الفرز. |
Kaydıraklar, gizli geçitler ve oyun odaları olacak. | Open Subtitles | سيكون مجانياً بالكامل سيكون بها سراير وممرات سرية وغرف الألعاب |
Adına da fiyakalı giysiler ve kadını attığı otel odası denir. | Open Subtitles | التفسير هو الفساتين الباهظة وغرف الفنادق وإحدى العاهرات |
Bunun için bir sürü telefon hattı ve sohbet odası var, görüşürüz. | Open Subtitles | توجد العديد من الخطوط الساخنة وغرف المحادثة لهذا الغرض - ماذا يحدث؟ |
Salon ve yatak odası çiçeklerle kaplansın. | Open Subtitles | باقة من الزهور في الصالونات وغرف النوم |
Güvenli bir muhitte çocuklarım için de odası olacak. | Open Subtitles | وغرف خاصة للأطفال .. |
Pencereler onun. Yatak odası da onun. | Open Subtitles | نوافذه وغرف نومه |
♪ Ciltsiz odalar ♪ | Open Subtitles | {\cH00FFFF}وغرف الكتب ذي الأغلفة الورقية |
Saklı geçitler, gizli odalar. | Open Subtitles | ممرّات خفيّة، وغرف سرّية؟ |
odalar ayrı mı? | Open Subtitles | وغرف منفصلة؟ |
Kabul salonu ve müzik odaları daha feminen. | Open Subtitles | وقاعات الإستقبال وغرف الموسيقى أنثوية. |
Hayran kurullarında ve sohbet odalarında hala çok aktifsin. Evet. | Open Subtitles | لا تزالين نشطة بصفحة المعجبين وغرف المحادثات |
İnternet sitelerinde ve muhabbet odalarında seksi bir Afrikalı hatunun kocaman bir tane bok çuvalını perişan ettiği konuşulsun da o zaman gör. | Open Subtitles | تَنتظرُ حتى blogs وغرف دردشة... إبدأْ بالتَرويج للحقيقة بأنّ هذا حقيبة الوسخِ اليمينيةِ فقط أُهدرتْ بشكل مباشر... مِن قِبل a فرخ أفريقي حار مَع a رفّ لطيف. |
Beni arayıp çağıran ve biletimizi alıp odaları ayarlayan kişi. | Open Subtitles | هي من اتصل بي وقامت بدعوتنا ودفعت ثمن التذاكر وغرف الفندق |
İşkence ve tecavüz odaları olmayacak. | Open Subtitles | لا مزيد من أحكام الإعدام للمعارضين لا مزيد من غرف التعذيب، وغرف الإغتصاب |