- Benzerlikler? - Bir sürü. İki kadının da ölümü yaklaşık aynı zamanlarda. | Open Subtitles | زمن وفاتهم جميعاً نفس الوقت جميعهم متحللون |
Yaklaşan ölümü uyardı. | Open Subtitles | يبدو أنّه يأتي للمخلصين ويحذرّهم من وفاتهم |
İçimden,insanları tekrar tekrar öldürdüm, ölümlerini garaz ve kinden doğan iğrenç bir arzuyla. | Open Subtitles | بقلبي، قتلت الرجال مراراً وتكراراً، يتمنون وفاتهم برغبة مقرفة ولدت من الحقد والضغينة. |
Her birinin ölümleri kayıtlara doğal ölüm olarak geçmiş. Kalp krizi, damar tıkanıklığı. Paraşütle serbest atlayış kazası. | Open Subtitles | . حددت أسباب وفاتهم على أنها طبيعية ، سكتة قلبية . انسداد في الوعاء الدموي ، حادث غوص |
Damar iltihabı, ölümlerine bir zehrin sebep olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | قبل أن يتم إستئصال أقدامهم. إلتهاب الأوعية الدموية يوضّح أنّ وفاتهم حدثت عن طريق نوعاً من السموم. |
Bir kere öldüler mi artık kimse arkalarından kötü konuşmaz. | Open Subtitles | يكف الناس عن نقد الأشخاص بمجرد وفاتهم |
O hayatlar ve ölümler sayesinde tüm bunların nasıl mümkün olduğunu insanlara göstermek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أظهر للناس كيف أن حياتي وكل ذلك أصبح ممكنًا بفضل حياة أولائك وبفضل وفاتهم |
Onlar öldükten sonra, bu sayede bize yakınlıklarını hissederiz dedik. | Open Subtitles | بعد وفاتهم.. شعرنا برغبة في الحفاظ عليهم معنا |
Öldükleri geceyi sürdürmelerinin tüm sebebi bu. | Open Subtitles | هناك سبب وراء رجوعهم جميعاً في ليلة وفاتهم |
Ölüler, ölümlerinin ardından bir süre daha hissedebilirler. | Open Subtitles | الموتى لا يزالون يشعرون لـ وقت ما بعد وفاتهم |
Bizi bulma girişimleriniz, ölümleriyle sonuçlanacaktır. | Open Subtitles | كما أن محاولة العثور علينا ستؤدي إلى وفاتهم |
Bu onuru kaybettiklerimiz için kabul ediyorum ki onların ölümü bizim yolumuzu açıyor. | Open Subtitles | أقبل هذا التكريم لأجل من خسرناهم، الذين مهدت لنا وفاتهم الطريق. |
Onların ölümü, beni ve arkadaşlarımı çok üzdü. | Open Subtitles | كانت وفاتهم شيء مؤلم بالنسبة لي، ولطاقمي |
Sonra da 11 Eylül, ortakların ölümü, onu kurtarmış. | Open Subtitles | وفاتهم في أحداث 11 سبتمبر أنقذت مسيرته المهنية |
Yani, kendi ölümlerini düzenlediler, kaderlerinden kaçtılar . avatarlar ile dünyayı baştan yarattılar sadece kendileri için. | Open Subtitles | ، أعني ، هم قاموا بتزيّف وفاتهم ليقوموا بتبديل قدرهم وقاموا بتجديد العام مع الأفتار وكل هذا لأنفسهم |
ölümlerini telafi etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا أن نُكَفِّر عن وفاتهم |
Bu çocukların doğal olmayan ölümleri bu büyük şehirdeki yıllık ölümlerin üçte birini oluşturuyor. | Open Subtitles | تشكل وفاتهم نسبة الثلث من الوفيات غير الطبيعية سنويًا في هذه البلدة |
ölümleri ardındaki gerçek köylülerce örtbas edildi ve yüzyıllarca dış dünyadan saklandı. | Open Subtitles | الحقيقة حول وفاتهم لا تزال سريه من قبل القرويين, وكانت مجهولة للعالم الخارجي لعدة قرون. |
Denizkızları denizcileri kendi ölümlerine ikna eder. | Open Subtitles | صفارات الإنذار تستدرج البحّارة إلى وفاتهم. |
Denizcileri kendi ölümlerine çağıran şarkılar söylüyorsun. | Open Subtitles | أنت تُغني الأغاني التي تجذب البحّارة إلى وفاتهم. |
Haksız yere öldüler ama kimse onlarla ilgilenmedi. | Open Subtitles | لقد كانت وفاتهم ظالمة ولم يهتم أحد لذلك |
Bu ölümler için beni suçluyor olamazsın. | Open Subtitles | لا أصدق أنكَ تحملني مسؤولية وفاتهم |
Çünkü bu resimler onlar öldükten sonra çekildi. | Open Subtitles | هذا لأن كل الصور مأخوذه بعد وفاتهم |
Eğer tüm bu insanları öldürdüyse Öldükleri gün bu şehirlerde olmalı. | Open Subtitles | اذا كانت حقاً تقتل كل هؤلاء الناس اذا كان لا بد لها ان تكون فى كل مدينه يوم وفاتهم. |
Morgdan ayrılırlarken umarım ki ölümlerinin gizemi de çözülmüş olsun. | Open Subtitles | الآن بعد فوات الأوان . في الوقت الذي من شأنه أن يترك هذا المشرحة , سر وفاتهم قد تم حلها ونأمل . |
Onları bulma girişimleriniz, ölümleriyle sonuçlanacaktır. | Open Subtitles | محاولة العثور عليهم ستؤدي إلى وفاتهم |