"وفاز" - Translation from Arabic to Turkish

    • kazandı
        
    • kazanmış
        
    • kazandın
        
    Ve 2007 yılında, takımımız bu yarışmada üçüncü olarak yarım milyon dolar kazandı. TED ذلك في عام 2007، وفاز فريقنا بنصف مليون دولار من خلال احتلال المركز الثالث في هذه المسابقة.
    Atlanta şaşırır hale geldi. Hippomenes sonunda yarışı kazandı. TED واصبحت مشتته. وفاز في السباق في نهاية المطاف.
    Fosbury, Olimpiyat Oyunları'nda yeni tekniğiyle dünyayı büyüledi ve 2,24 metrelik atlayışıyla Olimpiyat rekorunu kırarak altın madalya kazandı. TED في الألعاب الأولمبية، أدهش فوسبوري العالم بأسلوبه الجديد، وفاز بالميدالية الذهبية مع رقم قياسي أولمبي: 2.24 متر.
    Takım kaptanı kupayı gezdiriyor. Şimdi Sovyet takımının kaptanı ekimde kazanmış olduğu kupayı kabul ediyor. Open Subtitles وفاز به فوزاً حاسماً فهزم نجوم الاتحاد
    İnsanları öldürüp madalyalar kazanmış. Open Subtitles قتل أشخاص وفاز بالميداليات
    Sen Thomas Edison sorusunu bildin ve araba cilası kazandın. Open Subtitles أنت أجبت على السؤال توماس اديسون وفاز شمع السيارة.
    Hukuk fakültesinin dekanıyla münazaraya girdin ve kazandın. Open Subtitles أنت تحديتي عميد المدرسة لقانون لنقاش، وفاز.
    Chandler "Vanilla Ice'a benzeyenler" yarışmasına katıldı ve kazandı. Open Subtitles كل الحق، دخل تشاندلر الجليد الفانيليا مسابقة نظرة على حد سواء وفاز. جاء روس في المركز الرابع وبكى
    Ben bu yarışı kazandım, babam kazandı... onun babası kazandı, 100 yıl önceki ilk Kentucky Open'ı kazanan.. Open Subtitles استمع الى يا فتى .. لقد كسبت هذا السباق وفاز به ابى وفاز به اباه وكل عائله ترينتون حتى الاول فيها جنرال ترينتون
    Çin ordusunu gözlemledi, karşı saldırıya geçti ve Salsu Savaşını kazandı. Open Subtitles حيث راقب قواتهم العسكرية,ثم شن هجوم مضاد , وفاز فى معركة سالسو
    Bu adam onur tablosunda ve altı yılda üst üste 20 maç kazandı. Open Subtitles هذا الرجل مشهور وفاز ب20 مبارة في 6 سنوات على التوالي
    18'inde başkanlık için yarıştı ve kazandı. Open Subtitles أعني، لقد ترشّح لمنصب العمدة عندما كان ذو 18 عام وفاز
    Aslında, okçuluk yarışı yaptık ve o kazandı. Open Subtitles في الواقع, لعبنا جولة من الرماية.. وفاز.
    Çünkü buradaki Memur Aptal süpermarketteki bir üzüme basıp kaydı ve davacı olup 30 milyon dolar kazandı. Open Subtitles لأن الشرطي ديبستيك هذا انزلق على عنب في السوبر ماركت وفاز في قضية بـ30 مليون دولار
    Hiç final kazanmış mı? Open Subtitles -أسبق وفاز بمُباراة كبيرة؟
    Ahbap,sen kazandın! Open Subtitles الأصدقاء, وفاز لكم
    - Abhi, kazandın. Open Subtitles - أبهي، وفاز لكم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more