Sly, dizüstünün kasasını aç, Happy de telsiz cihazını yapsın. | Open Subtitles | خبيث، وفتح غلاف الكمبيوتر المحمول وثم، سعيد، وبناء جهاز الراديو. |
Beynin, mesela, öyle küçük ki Baldrick, misal, aç bir yamyam kırıp kafanı yarsa, içinden ufacık bir bisküviyi kaplayacak kadar bir şey çıkmaz bile. | Open Subtitles | فعقلك, مثلاً, ضئيلٌ جداً بولدريك، لدرجة أنه لو قام زومبي وفتح رأسك، فلن يجد ماينقع به رقاقة بسكويتٍ صغيرة. |
Ama bana bakmak istediği için emekli oldu ve mağazayı açtı. | Open Subtitles | ولكنه أراد قضاء وقته في الإهتمام بي، لذا تقاعد وفتح المحل |
Babam şerif ünvanını kaybettikten sonra özel dedektiflik lisansını aldı ve ofis açtı. | Open Subtitles | عندما أنتهى عمل أبي في المكتب, حصل على رخصة محقق خاص وفتح وكالة. |
Fonun birazı yeni katedraller inşa etmek ve laik okullar açmak için kullanılmıştı. | TED | الدفاع: بعض الأموال كانت تستخدم لبناء كاتدرائيات جديدة وفتح مدارس عامة. |
Okul başladığında kitabı açıp onu bükmeyi özlüyorum. | Open Subtitles | وأنا اشتقت لبداية فصلٍ دراسيٍ جديد وفتح كتبٍ جديدة .. |
Sonra kendini gene zor bir durumda bulur... ve ikinci mektubu açar. | Open Subtitles | أقحم نفسه إلى موقف ثاني والذي لا يستطيع الخروج منه وفتح الخطاب الثاني |
Veznedekiler, lütfen ayağa kalkın ve camlarınızı açın. | Open Subtitles | جميع الرواة، يرجى الوقوف وفتح ويندوز الخاص بك. |
Bırak şu[br]saçmalığı da kapıyı aç! Herneyse sonra da... | Open Subtitles | تبا لامك ايتها العاهره اوقف الهراء وفتح الباب |
Sonra da genişlemek için yeteri kadar para geçecek elimize. - Hop, yeni bir şube aç. | Open Subtitles | ثم سنجني مالاً كافياً للتوسع وفتح صالونات في موقع جديد |
O yüzden şimdi gelip şu kapıyı aç ki Kral'ı koruyabileyim. | Open Subtitles | لذا، إذا كنت للتو وفتح هذه البوابة. حتى أتمكن من حماية الملك. |
Şu küçük zımbırtıyı kullanarak alarmı kapat ve kapıları aç. | Open Subtitles | - هذا – أستخدم هذا الشيء الأسود لإطفاء الإنذار وفتح الأبواب |
Polis memuru banyosunu arıyordu ve sonra bu kapıyı açtı. | Open Subtitles | كان أحد رجال الشرطة يبحث عن الحمام وفتح هذا الباب. |
Kapıyı açtı ve penceresi olmayan 6 metreye 6 metre bir odaya girdik. Odada yerden tavana kadar uzanan raflar ve bu rafların her birinde Maya seramik koleksiyonunun parçaları bulunmaktaydı. | TED | وفتح الباب , ومشينا الى نوافذ 20 في 20 قدما غرف مع رفوف تمتد من الارض الى السقف يزدحم كل رف بمجموعته من خزفيات المايا |
Sonra merdivenlerden süzülüp.. Sessizce, bahçenin kapısını açtı.. | Open Subtitles | لذا تسلل الى اسفل الدرج وفتح الباب الامامي بنعومة |
Yangın çıktı. Şerif kapıyı açtı. Ben de kaçtım. | Open Subtitles | كان هناك حريق وفتح المأمور الباب وركضت بأقصى سرعة |
Kapıyı açmak onu ve zihninin bağlı olduğu herkesi öldürebilir. | Open Subtitles | وفتح الباب من الممكن أن يقتله ويقتل كل شخص متصل به |
Kasayı açmak kolay olmayacak. - Ana kapıda kızılötesi alarm var. | Open Subtitles | وفتح الخزينة ليس بالأمر السهل كما يوجد إنذار بالأشعة تحت الحمراء عند الباب الرئيسي |
Bunlardan bir tanesine sahip olan adam, kapılarını açıp bunu insanlarla paylaşmalı, böylece bu sıcak havayı çekmek zorunda kalmayız. | Open Subtitles | .. يارجل, لو كل شخص لديه واحد مثل هذا وفتح أبواب منزله و أشرك الناس بالجو البارد فلن نمر بموجة الحر هذه |
Sonra kendini gene zor bir durumda bulur... ve ikinci mektubu açar. | Open Subtitles | أقحم نفسه إلى موقف ثاني والذي لا يستطيع الخروج منه وفتح الخطاب الثاني |
Bayanlar, çakranızı açın. | Open Subtitles | السيدات، وفتح الشاكرات الخاص بك. |
Evet, sonra içeri uzanıp kilidi açmış. Bu neyi kanıtlar? | Open Subtitles | نعم صحيح ثم ادخل يده للداخل وفتح القفل على ماذا يدل ذلك |
Seansım bittikten sonra muayenehaneden ayrıldığımda önümde bir taksi durdu kapı açıldı ve bir kadın ayağı göründü. | Open Subtitles | حين غادرت طبيب الأسنان بعد جلستي توقفت سيارة أجرة وفتح الباب وقدم امرأة بدأت بالنزول |
Eve gidip televizyon izleyebilirsin ve sonra da gelip kapıyı açabilirsin! | Open Subtitles | تستطيع الذهاب للمنزل ومشاهدة التليفزيون ومن ثم العوده وفتح الباب |