Size bir yer ayırdık. | Open Subtitles | لقد وفرنا مكان لكم |
Gel hadi. Yalnızca senin için bir koltuk ayırdık. | Open Subtitles | هيّا، لقد وفرنا مقعداً لكِ. |
Sana yemek ayırdık. | Open Subtitles | وفرنا لك بعض العشاء |
Bak asıI önemli olan sonuçta vergi mükelleflerinin binlerce dolarını kurtardık ve evimdeki "Arananlar" duvarımda bi kişilik yer açıIdı | Open Subtitles | أنظر، الشيء المهم هو أنّنا وفرنا على دافعي الضرائب آلاف الدولارات وأنا لدي لوح جديد في المنزل لأكبر مطلوبي العدالة |
Peki, en azından seni bu soğuk akşamda yürümekten kurtardık. | Open Subtitles | حسنا، بعض الراحة للتفكير، نحن وفرنا عليك مشوار في ليلة صقيع |
Şu an 650 kişiye ev sağlarken, 5 milyon dolardan fazla para biriktirdik. | TED | وفرنا الآن أكثر من 5 مليون دولار وأوينا أكثر من 650 شخصًا. |
O reçeli yapmak için aylar boyunca şeker kuponlarımızı biriktirdik. | Open Subtitles | لقد وفرنا قسائم توزيع السكر لشهور لنصنع تلك المربى. |
Sana bir tabak ayırdık. | Open Subtitles | وفرنا لك صحن |
Ondan sıyrılırdı. Vatandaşı biraz vergiden kurtardık. | Open Subtitles | .كان بامكانه التسلل خارجاً منها .لربما وفرنا القليل من أموال دافعي الضرائب |
Az önce $250,000 dolar kurtardık. | Open Subtitles | لقد وفرنا عليك للتو الفا 250 |
Biz ne tasarruflar yaparak o parayı biriktirdik. | Open Subtitles | لقد اقتصدنا و وفرنا لذلك المال |
Bir paund daha biriktirdik Christy. | Open Subtitles | لقد وفرنا جنيها آخر يا (كريستي) |