"وفكروا" - Translation from Arabic to Turkish

• düşünün

Bir an durun ve bir nefes alın ve düşünün, o anda nasıl hissedersiniz?
توقفوا للحظة فقط وخذوا نفسا وفكروا كيف تشعرون الآن؟

Sadece bir dakikanızı ayırıp denizin kaç litre sudan oluşabileceğini düşünün.
خذو لحظة وفكروا في الأمر كم عدد الجالونات التي قد تشكل محيط.

Ve bir taraftan da değişim konseptini düşünün zihninizin bir köşesinde, çünkü her şey çok çabuk çevrilebilir tersine.
وفكروا في فهم التحول في الجزء الخلفي من عقلكم ، لأن الأمور يمكن ان تتبدل بسرعة.

Size son bir gösteri ile veda edeceğim, ama bunu yapmadan önce, size teşekkür etmek istiyorum, ve küçük düşünün.
سوف أترككم مع مشهد أخير، ولكن قبل أن أفعل ذلك، أود أن أقول لكم شكرا، وفكروا بشكل مصغر.

Diğer insanlarla etkileşimle ve birlikteliklerinizle, fikirlerinizin nasıl günbegün değiştiğini düşünün.
وفكروا في كيفية تبدل أحوالكم اليومية ما بين التفاعل والاقتران مع أشخاص آخرين في حياتكم.

Gözlerinizi bir an kapatın ve çevrenizde nelerin olduğunu düşünün.
أغلقوا أعينكم للحظة وفكروا فيما يحدث حولكم الآن.

Sizler gibi, bizim becerilerimizin de ne kadar değerli olduğunu düşünün.
وفكروا في قيمة مهاراتنا وكيف هي بنفس قيمة مهارات المنفتحين.

Bu deneyimle sağladıkları ekonomik değeri bir düşünün
وفكروا حول القيمة الإقتصادية التي قدموها بتلك التجربة.

Ve bu içeriğe ekleyebileceğiniz politikaları iyi düşünün.
وفكروا ملياً حول السياسات التي ستلحقها بذلك المحتوى.

Bunları alın, cüzdanınıza koyun bununla ne yapacağınıza dair bir saniye düşünün.
خذوها، ضعوها في محفظتكم وفكروا لثوان فيما ستفعلوا بها.

Baylar, gidin ve düşünün. Meşgulüm.
إذهبوا وفكروا في الموضوع ايها السادة المحترمونأنا مشغول

Şimdi gidin ve geleceği düşünün.
امضوا قدما وفكروا في المستقبل الذي سنتشاركه.

O sahneyi gözünüzün önüne getirin ve bugün ne yaşadığımızı düşünün.
إنظرو إلى ذلك المشهد وفكروا بشأن ما حدث اليوم

Ve bu gösteriyi hazırlarken, çok çalışın ve geleceğe dair istek ve hayallerinizi düşünün.
وبما أنكم مبدعوا هذا العرض يجب أن تبذلوا قصارى جهدكم وفكروا بشأن طموحاتكم وحلمكم تجاه المستقبل

Olağandışı bir şey. Bu 2.500 TGV trenine denk geliyor, ve düşünün tren rayı döşemek veya araba satın almak zorunda kalmadılar.
انه شيء اعتيادي. انه المكافئ لألفين و خمسمئة قطار فائق السرعة, وفكروا فقط, أنهم لم يضطروا الي وضع سكة قطار أو شراء سيارة.

Bunun gerçek anlamını düşünün.
وفكروا حول ماذا يعنيه ذلك حقًا.

Bir dakikanızı ayırın ve virüsler hakkında bir düşünün.
خذوا برهة من الوقت وفكروا في فيروس ما.

Ve dizüstünü bir aşı olarak düşünün.
وفكروا بالكمبيوترات المحمولة كاللقاح.

Onlara çok şey borçluyuz, bence, çünkü eğer onlar evlenmeseydi, ben dünyaya gelmezdim ve o zaman neler kaçıracağınızı bir düşünün.
وندين لهما كثيراً، أظن... لأنه طالما لم يتزوجا، لن يحظوا بيّ وفكروا بما ستفقدونه...

Ne kadar ilerlediğimizi düşünün.
وفكروا بشأن بعُد ما وصلنا إليه