Hastane avukatları, onu alt etmiş ve sonunda dava düşmüş. | Open Subtitles | هزم المحامين مستشفى له وفي نهاية المطاف تم رفض القضية. |
Canla başla çalıştılar ve sonunda güzel bir yerde 3 yatak odası olan bir ev alacak kadar para biriktirdiler. | TED | عملا بكل جهدهما، وفي نهاية المطاف تمكنا سويًا من الحصول على المال لشراء منزل من ثلاث غرف نوم في حي جميل. |
en sonunda evsizler sağlık kliniğine gönderildim. | TED | وفي نهاية المطاف أشار لي أحدهم الى عيادة المشردين. |
Böylece eninde sonunda tanıştık, nüans konusunda ona koçluk yaptım. | Open Subtitles | وفي نهاية المطاف قابلته ودربته على الفروق الدقيقة في اللكنة |
Bu basit ama güçlü fikir ileri teknolojiyi kendi engelimin ve nihayetinde diğerlerinin engelini ortadan kaldırması için bir göreve çağrı idi. | TED | هذه الفكرة بسيطة ولكنها قوية كانت دعوة لحث التكنولوجيا على إلغاء عجزي وفي نهاية المطاف عجز الآخرين |
Ya da inatla reddedecek ve neticede İspanya burayı yerle yeksan edecek. | Open Subtitles | أو سيرفض بعناد وفي نهاية المطاف ستهدم (إسبانيا) هذا المكان |
En nihayetinde bu imrenilecek bileşimleri üretiyorlar. | Open Subtitles | وفي نهاية المطاف تنتج، حسنًا هذه الإتحادات الرائعة. |
Ve bu fikirler prototipler haline geldi, ve sonunda hayata geçirildi. | TED | وتتحول وتتطور إلى نماذج أولية حية وفي نهاية المطاف تم بناءها على أرض الواقع. |
Bunamaya, fiziksel bozulmaya ve sonunda ölüme neden olur. | Open Subtitles | يسبب الخرف والتدهور البدني وفي نهاية المطاف الموت |
Adını temizlemek için onca savaş verdin ve sonunda gerçekten olduğun kişi olarak tanınıyorsun, bir kahraman olarak. | Open Subtitles | أنت حاربتي لمسح اسمك، وفي نهاية المطاف أصبحتِ معروفه على ما تكونين بطله |
Böylece siyasi bir makam elde edecek ve sonunda Amerika başkanı olabilecekti. | Open Subtitles | لكي يكون قادرا على الترشح لمنصب سياسي كبير وفي نهاية المطاف رئاسة الولايات المتحدة |
Sonra kutlayacağız ve sonunda hepsine değmiş olacağını falan? | Open Subtitles | وحينها سوف نحتفل وفي نهاية المطاف سيكون الامر يستحق ذلك ؟ |
Araştırmaya devam ettik, kodları da aramaya devam ettik ve sonunda başka izler bulduk. | Open Subtitles | واصلنا البحث والبحث في الشفرة وفي نهاية المطاف وجدنا بعض الآثار |
Ancak, beş ila on yıllık bir süreçte dış yardım ihtiyacını aşama aşama azaltarak, en sonunda yok edeceğiz. | TED | ولكن على مدى خمس إلى 10 سنوات، سنقلل الحوجة للمساعدات الخارجية وفي نهاية المطاف سيتم الاستغناء عنها تدريجيا. |
Yüzyıllar sonunda, çok fazla türden cinsellik yaşadım ... ve en sonunda bedensel olarak tatminimi yitirdim. | Open Subtitles | مع مر القرون,لقد انغمست في الكثير من الافعال الجنسية وفي نهاية المطاف لقد اصابني البرود في جميع المتع الجسدية |
Sağ kolunu defalarca hareket ettirdi ve en sonunda kolunu oynatmayı bıraktı. Ekranda, sadece beyin dalgalarıyla diğer odadaki protez kolu hareket ettirmeyi başardığını gördü. Bu durum dünya tarihinde üç fonksiyonel kola sahip ilk memelinin bir maymun olduğunu göstermektedir. | TED | وفي نهاية المطاف كانت تحركها مرارا وتكرارا، ثم أخيرا توقفت عن تحريك ذراعها الأيمن وبدأت وبالتحديق في الشاشة، استطاعت تحريك الذراع الإصطناعية في الغرفة الأخرى فقط عن طريق أمواجها الدماغية -- أي أن تلك السعدان صارت أول رئيسية في تاريخ العالم تتوفر على ثلاثة أذرع عاملة مستقلة. |
Evet. "Ortalamalar yasası", eninde sonunda haklı çıkacağımı öngörüyor. | Open Subtitles | أجل ، حسناً ، بمتوسط مطالب القوانين وفي نهاية المطاف ، أكون محقاً |
eninde sonunda kemikleri bulup onunla bağlantısını kuracağımızı biliyordu. | Open Subtitles | لقد عرف أني سأعثر على العظام وفي نهاية المطاف سنتمكن من ربطه بها لذا كان عليه |
mülkiyetin, kültürel mirasın ve nihayetinde onların varlığına dair her şeyin yok edilmesidir de. | TED | فهو أيضا متعلق بتدمير ممتلكاتهم وميراثهم الثقافي، وفي نهاية المطاف تدمير الفكرة العميقة أنهم وُجِدوا أصلا. |
Bu da, En nihayetinde kendi değerlerini artırıyor. | TED | وفي نهاية المطاف يضيف ذلك لقيمهم. |
Teorim Pompe için işe yarıyor ve er geç diğer lizozomal depolama bozuklukları için yapılan enzim değiştirme tedavilerinde de işe yarayacak. | Open Subtitles | نظريتى تعمل من اجل البومبى وفي نهاية المطاف سوف تعمل من أجل العلاجات البديلة للانزيم من اجل تخزين الأضطرابات الليزوميه |
Günün sonunda, üzgün olman Crystal'i daha az dar kafalı veya cahil yapmaz. | Open Subtitles | وفي نهاية المطاف فإن الاستياء حيال هذا الأمر لن يجعل ( كريستال ) أقل تفاهةً أو جهلاً |