koruyucu şapka olarak takacağı bir denizanası bulduğu için memnun. | Open Subtitles | هو سعيد لإيجاد قنديل بحر الذى يقرر إرتدائه كقبعة وقائية |
Çocukları, aileleri ve önleyici hizmetlerle koruyucu aile bakımından ve kurumlardan uzak tutmaya çalışıyorum, | TED | أنا أحاول إبقاء الأطفال خارج الحضانة والمؤسسات ومع عائلاتهم، وتوفير خدمات وقائية. |
Tehlikeli neutrino demeti yayıyor bu yüzden koruyucu gözlük takmanız lazım. | Open Subtitles | والآن، الآشعة النيترونية التي يصدرها هي خطيرة بعض الشيء، لذا ستحتاجون إلى نظارات وقائية. |
Sadece önlem alıyorum. Burası korkunç derecede sıcak. | Open Subtitles | إنها مجرد قياسات وقائية الجو هنا حار إلى أبعد الحدود |
Ya yargıç Tedbir amaçlı tutuklar, ...ya da tutukluluğun devamı için bir gerekçe bulamaz. | Open Subtitles | او ان القاضي سيحكم بعقوبة وقائية وليس لدينا غير ذلك |
Francis kaçmış, koruyucu gözaltı karşılığında federal muhbir olmuş. | Open Subtitles | فهرب (فرانسيس) واًصبح مخبراً فيدرالياً مقابل حماية وقائية |
O saldırının nereye gerçekleşeceğini çözebilirsek Grodd'a karşı bir ön saldırı yapabiliriz. | Open Subtitles | إذا كنا مجرد معرفة أين هذا الهجوم يحدث، يمكننا توجيه ضربة وقائية ضد Grodd. |
Her neyse, haklıyım. koruyucu bir iksir var. | Open Subtitles | وعلى أية حال، أَنا علي حق هناك جرعة وقائية |
Benim saçımda beyaz yok. Bunu sadece koruyucu ölçüde kullanırım. | Open Subtitles | ليس لدي شيب لكني أستخدمه فقط لأسباب وقائية |
Bunun nedeni, fazladan alanlar eklenerek pist emniyetinin güçlendirilmesi ve motosikletçilerin giydiği koruyucu ekipmanın artık darbeyle etkileşen hava yastıkları ve derinin altında yer alan beden zırhı da içermesi. | Open Subtitles | بسس التحسينات على المدارات بوجود مناطق مستوية شاسعة و تجهيزات وقائية يلبسها اللاعب |
Şehirdeki tüm devlet daireleri ve okullarda koruyucu önlemler alınıyor... | Open Subtitles | يتم حاليا اتخاذ تدابير وقائية وضعهم في مكان في المكاتب العامة.. والمدارس في جميع أنحاء المدينة. |
...fiziksel ya da duygusal açıdan zarar görebiliriz diye koruyucu kozaların içinde yaşamamız gerektiği anlamına mı gelir? | Open Subtitles | أننا يجب أن نعيش في شرانق وقائية حتى لا نُعرض أنفسنا لأي أذى محتمل بدني أو عاطفي؟ |
koruyucu bir tılsım olsun diye karınız bunu size verdi. | Open Subtitles | زوجتك قدّمته لك كتعويذة وقائية |
O bayağı koruyucu ve bayağı utanç verici. | Open Subtitles | حسنا , انها وقائية ومحرجة جدًا |
Gerçekten araştırdıysan koruyucu amaçlı olduğunu da biliyorsun demektir. | Open Subtitles | ولو أنّك بحثت جيدًا فستعرف أنّه... لأغراضٍ وقائية |
Köpeklerimle takıImak için koruyucu gözaltına ihtiyacın yok. | Open Subtitles | لست بحاجة لحراسة وقائية للتدفؤمعكلابي... |
Sadece önlem alıyorum. Burası korkunç derecede sıcak. | Open Subtitles | إنها مجرد قياسات وقائية الجو هنا حار إلى أبعد الحدود |
Tamam, Memur Primesuspect.. önlem alıyor musunuz? | Open Subtitles | ايها ضابط المشتبه به الاول هل قمت بأخذ اجراءات وقائية اضافية ؟ |
Adli tıbba karşı önlem alacak kadar zekiyse Garcia'ya söylediği isim de sahtedir. | Open Subtitles | مما يعني انه ان كان ذكيا كفاية ليستخدم تدابير وقائية ضد الادلة فالاحتمالات تشير الى ان الاسم الذي قاله لغارسيا مزيف |
Yükseltilmiş tehdit düzeyi ihtiyati Tedbir amaçlı düzenlenecek. - Affedersiniz efendim. | Open Subtitles | ستُوضع حالات التهديد المرتفعة على أنّها إجراءات وقائية. |
Francis kaçmış, koruyucu gözaltı karşılığında federal muhbir olmuş. | Open Subtitles | فهرب (فرانسيس) واًصبح مخبراً فيدرالياً مقابل حماية وقائية |
O saldırının nereye gerçekleşeceğini çözebilirsek Grodd'a karşı bir ön saldırı yapabiliriz. | Open Subtitles | إن علمنا أين سيحدث الهجوم، يمكننا إطلاق ضربة استباقية وقائية ضد (غرود) |
Sadece ekstra önlemler alıyoruz. Hepsi bu. | Open Subtitles | نحن فقط نَأْخذُ إجراءات وقائية إضافيةَ، ذلك كُلّ. |