Benim zamanımda kızla tanıştın mı mail adresini alırdın. | Open Subtitles | آخر مرة كنت عازب وقابلت فتاة على البريد الإلكتروني . |
Sanırım karımla tanıştın. | Open Subtitles | اسمع.هل سبق لك وقابلت زوجتي؟ |
Hayır, bak. Güzel bir gün için çıkmıştım, eski dostuma rastladım... | Open Subtitles | كلا، لقد كنت أمشي في هذه الظهيره الجميلة، وقابلت صديقي القديم |
Düğün için belgelerimi almaya gittiğimde, o geceki dedektiflerden birine rastladım. | Open Subtitles | ذهبت إلى قاعة المدينة للحصول على شهادة زواجي، وقابلت أحد المخبرين |
Bay de Vries ile daha önce tanıştınız mı? | Open Subtitles | هل سبق وقابلت سيد دي فريس من قبل؟ |
Bu konuyu derinlemesine araştırdım, kalbi anlamak için okuyabildiğim kadar okudum, araştırmacılarla tanıştım ve Hindistan'da birçok laboratuvarda çalıştım. | TED | قد استقصيت هذه القضية أكثر وقرأت كل ما بوسعي قراءته لفهم القلب، وقابلت باحثين وعملت في مختبرات في الهند. |
Bir partideydim ve o kızla buluştum.. | Open Subtitles | كانت هناك حفلة وقابلت تلك الفتاة فيها |
Demin sizin jeologlardan ikisiyle karşılaştım. | Open Subtitles | وقابلت لتوي اثنين من علماء الجيولوجيا |
- Zamansal bir kopya. Geçmişe gidip kendinle karşılaştığında ortaya çıkar. | Open Subtitles | تكرار زمني صُنع حين عدت للماضي وقابلت ذاتك |
Çünkü tüm hayatın boyunca... Tabii ki, De Niro ile tanıştın. | Open Subtitles | ربما لانه سبق وقابلت الممثل (روبرت دي نيرو) |
- Chris'in annesiyle hiç tanıştın mı? | Open Subtitles | -هل سبق وقابلت والدة كريس؟ ؟ |
Nona'nın büyükannesi ile tanıştın mı? | Open Subtitles | هل سبق وقابلت جدة "نونا" ؟ |
Vay canına, Sonny Bono. Hiç Cher'le tanıştın mı? | Open Subtitles | أسبق وقابلت (شير)؟ |
Ressam olan yaşlı garip bir adama rastladım | Open Subtitles | وقابلت شخص غريب جداً وقد كان دهّانا. |
Kahve almaya çıkmıştım dönüşte de Leonard'a rastladım. | Open Subtitles | لذا ذهبت لأشرب قهوة وقابلت (لينورد) وأنا عائد |
Kahve almaya çıkmıştım dönüşte de Leonard'a rastladım. | Open Subtitles | لذا ذهبت لأشرب قهوة وقابلت (لينورد) وأنا عائد |
Hiç Dr. Elliot'la tanıştınız mı? | Open Subtitles | أسبق وقابلت الد. (إليوت)؟ |
Tanrım. - Siz daha önce tanıştınız mı? | Open Subtitles | هل سبق وقابلت (كيلسي)؟ |
1994'te Kamboçya'da bir hapishaneye gittim 12 yaşında bir çoçukla tanıştım işkenceye maruz kalmıştı ve avukat verilmesine de karşı çıkılmıştı. | TED | عام 1994، ذهبت إلى سجن في كمبوديا، وقابلت صبي عمره 12 عاما تم تعذيبه وتم حرمانه من المحامي. |
Evet, sonra da çit örgülere tutunarak aşağıya indim ve bir arkadaşımla buluştum. | Open Subtitles | أجل، ثمّ تسلّقت للأسفل وقابلت صديقاً |
Demin sizin "jeolog"lardan ikisiyle karşılaştım. | Open Subtitles | وقابلت لتوي اثنين من علماء الجيولوجيا |
- Zamansal bir kopya. Geçmişe gidip kendinle karşılaştığında ortaya çıkar. | Open Subtitles | تكرار زمني صُنع حين عدت للماضي وقابلت ذاتك |
Ayrıca kendisine çoktan inanmış olan yetişkinlerle tanıştı. | TED | وقابلت أيضًا أشخاصًا راشدين ممن كانوا مؤمنين بها. |