| En son ziyarete gittiğimde başka bir yere gönderileceğini söyledi. | Open Subtitles | المرة الوحيدة التي رأيتها، وقال وقالت انها تريد أن نقلها. |
| Sonra bir gün beni aradı ve.. ...hamile olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وفي يوم اتصلت بي وقالت انها حبلى أعتقد أنه إبني |
| Dediğim gibi, o kadın onu öldürdü. Hayatım, sakin ol. | Open Subtitles | لقد اتصلت بها وقالت انها لم ترى او تسمع عن فيربر طوال الأسبوع |
| -Benim hatırladığım kadarıyla kız da dersini iyi dinlerdi. -Tamam arkadaşlar. | Open Subtitles | ول نتذكر، وقالت انها في الواقع استمع إلى بلده البرنامج التعليمي. |
| Maria, Kuka'nın kız kardeşi Onu gördüm, O da burada, aşağıda.. | Open Subtitles | ماريا، شقيقة كوكا، وقالت انها هنا، رأيتها. انها في الطابق السفلي. |
| Nicole Jordan Central Park'ta olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | قال نيكول الاردن وقالت انها كانت في سنترال بارك. |
| Ben de Natasha'ya sordum ve kurbanın üzerini karıştırıp, bunu aldığını kabul etti. | Open Subtitles | لذا سألت ناتاشا عن ذلك، واعترفت وقالت انها ارتبكت وإزالة هذه من الميت |
| Onları püskürttüğünü ve içlerinden birini bir güzel tırmaladığını söyledi ama sarsıldığını görebiliyordum. | Open Subtitles | وقالت انها حاربتهم وخدشت واحداً منهم ولكني بإمكاني ان ارى إهتزازها من الحادثة |
| Grace'in sırtında gördüğünü ve kızımın yegane umudumuz olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقالت انها شاهدتها على ظهر غريس، وقالت هي أملنا الوحيد. |
| Sevgilim. Bir saat önce aradı ve üşüttüğünü söyledi. | Open Subtitles | فتاة ميعادى, اتصلت من ساعة مضت وقالت انها لديها برد |
| Sonra ilk silah sesini duyup buraya koştuğunu söyledi. | Open Subtitles | وقالت انها سمعت الطلقة الاولى ثم قدمت راكضة للخارج هنا |
| O kadın, efendimi yakından tanısaydı, onunla ağız dalaşına girmekten kaçınırdı. | Open Subtitles | يا بلادي الكلمة ، وعرفت عنه وكذلك أنا ، وقالت انها تريد التفكير توبيخ من شأنه أن يفعل القليل الجيد له. |
| Böyle anlarda, müthiş anlayışlı bir kadın o. | Open Subtitles | وقالت انها سوف تفهم. انها و بشكل مثير للدهشة امرأة التفاهم. |
| Adam üzerine çıktı ve kadın hemen boşalıyor. | Open Subtitles | ويصعد على أعلى لها، الشيء التالي الذي تعلمون، وقالت انها قادم. |
| Altı yıl önce kız kardeşini kaçırıp öldüren adam olduğundan emindi. | Open Subtitles | و مسدس عيار 38 وقالت انها متأكده انه خطف وذبح أختها |
| Çocukla birlikte kız kardeşine gidecek ve bir hafta kalacak orada. | Open Subtitles | بالتأكيد. وقالت انها ذاهب الى اتخاذ الصبي لزيارة شقيقتها. ستذهب ذهب أسبوع. |
| O da Jersey'dendi ve başarmıştı. | Open Subtitles | وقالت انها ايضا من جيرسي وقالت انها قد جعلت |
| O zaman O da bizimle izleyebilir. | Open Subtitles | لذلك، وقالت انها يمكن مشاهدة القتال النهائي معنا. |
| Eğer güç simsarının aynı şeyi Paige'e yapmasını sağlayabilirsem O da dengesiz olur. | Open Subtitles | إذا يمكن أن أحصل على وسيط السلطة أن تفعل الشيء نفسه لبايج، وقالت انها تريد أن تصبح غير مستقرة أيضا. |
| Tavan penceresinden gördüğünü söylemişti. | Open Subtitles | وقالت انها رأت لهم من كوة. نعم، هذا من شأنه أن يكون شقة نلسون 'هنا. |
| Ölmeden bir gün önce buraya gelerek içerideki tüm alacaklarını almak istediğini söylemişti. | Open Subtitles | لقد جاءت قبل يوم موتها وقالت انها تريد النقدية للخروج من العمل |
| Wyoming'de bir çiftlik alıp Camelot ismi vermek istediklerini söylemişti. | Open Subtitles | وقالت انها دائما تريد شراء مزرعة في وايومنغ ، تطلق عليه كاميلوت. |
| Ve seni, onu bir daha hiç görmemekle tehtid etti? | Open Subtitles | وقالت انها تهدد لك واقول لكم أبدا نراه مرة أخرى؟ |