Elindekileri gösterdi ve eğer para ödersem sessiz kalacağını söyledi. | Open Subtitles | في الحال سحب نفسه وقال أنهُ سيصمت أذا دفعتُ له |
Onu durdurmaya çalıştım ama o benden daha büyüktü ve kenarda durup sesimi çıkarmazsam bana bir şey yapmayacağını söyledi. | Open Subtitles | حاولتُ إيقافه ولكنهُ كانَ أكبر منّي وقال أنهُ سيقتلني ايضاً إن لم أقف بصمت وهدوء |
- Evet. Restorandaki adama benzemediğini söyledi. | Open Subtitles | أجل، وقال أنهُ ليس يبدو مثل ذلك الرجل بالمطعم. |
Plimplom meyhanesine gideceğini söyledi. | Open Subtitles | وقال أنهُ ذاهب إلى حانة بليمبلوم. |
Grace'in atlarından birini alıp gitti, gün batımından önce döneceğini söyledi. | Open Subtitles | أخذ أحد خيول (غرايس) وخرج وقال أنهُ سيعود بعد غروب الشمس. |
Ölmeni istediğini söyledi. | Open Subtitles | وقال أنهُ يريدُك ميتاً |
Blanchard'la görüştüm. Ameliyata Roma'da girebileceğini söyledi. | Open Subtitles | تحدثتُ مع (بلانشارد)، وقال أنهُ بوسعك إجراء عملية جراحية في روما. |