"وقاية" - Translation from Arabic to Turkish

    • korunmasız
        
    • koruyucu
        
    • koruma
        
    • korunmadan
        
    • önlem
        
    • tedbir
        
    • Önleyici
        
    • kreminden
        
    • bardak altlığı
        
    • kremi
        
    Asıl önceliğimiz, toplumumuzdaki en korunmasız ailelerin her şeyden önce dağılmasını engellemek. TED تركيزنا الأساسي هو وقاية بعض الأسر الأكثر ضعفَا في مجتمعاتنا من الانفصال في المقام الأول.
    Mezuniyet balosu gibi yerler gençleri korunmasız seks ve bekaret kaybına itiyor. Open Subtitles الأحداث الخاصّة مثل الحفلة الكبيرة أضافت مكان ضغط على المراهقين الشباب لفقد عذريتهم والعمل في الجنس بدون وقاية
    İyi durumda hafif bir koruyucu yelek var. Open Subtitles لدينا سترة وقاية خفيفة الوزن وبحالة جيدة
    Yok, kasık koruyucu. Open Subtitles . كلا، بل أحزمة وقاية نعم ، كم ستدفع من المال
    Eğer babam koruma konusunu daha da abartırsa, yatak odamın etrafına hendek kazacak. Open Subtitles لو حصل ابي على وقاية سيبني خندقا بجانب غرفتي
    korunmadan seks yaptınız ve ona da bulaştırmışsın. Open Subtitles لقد مارستي معه الجنس بدون وقاية وتقَلتِ له العدوى
    Ve şuda doğrudur ki, üç önlem bir çareye eşittir. ama bu elbette, neyi önleyeceğimizi bildiğimizde geçerlidir. TED وكما قيل درهم وقاية خير من قنطار علاج ولكن شريطة أن نعرف ماذا علينا تجنبه.
    Mezuniyet balosu gibi yerler gençleri korunmasız seks ve bekaret kaybına itiyor. Open Subtitles الأحداث الخاصّة مثل الحفلة الكبيرة أضافت مكان ضغط على المراهقين الشباب لفقد عذريتهم والعمل في الجنس بدون وقاية
    Çocuğun korunmasız seks yaptığını ya da şırıngalarını paylaştığını mı sanıyorsun? Open Subtitles تظن هذا الطفل يمارس الجنس دون وقاية أو يشارك الحقن مع أحد؟
    Hamile kalmak için korunmasız seks yaptı. Open Subtitles و قررت أن تغريه و مارست جنس بدون وقاية بهدف أن تحمل
    Benim yaptığım tek şey, acı sosu taşımak ve gençleri korunmasız seksten uzak tutmaktı. Open Subtitles اعني, كل مافعلته هو حمل التشيلي ومنع مراهقين من ممارسة علاقة دون وقاية
    koruyucu elbise giyilmeli. Buraya kadın getirmiyorsun değil mi? Open Subtitles أحبذ أن أرتدي بدلة وقاية من التلوث، أنت لا تأتي بالنساء هنا، صحيح؟
    Yüksek bulaşıcı hastalık riski bulunan çevreler veya ekolojiler veya toplumlarda anne sütü son derece koruyucu olabilir. TED أما في حالة البيئات أو الإيكولوجيا أو المجتمعات التي يزداد فيها خطر الإصابة بالأمراض المعدية، يمكن لحليب الأم أن يكون عنصر وقاية مدهش.
    O zaman koruyucu büyü de olmayacak. Open Subtitles والذي يعني عدم وجود تعاويذ وقاية
    Sivil koruma yasaları burada işlemez. Open Subtitles و ليست تعليمات حكومية أو وقاية مدنية لا يفترض أن تطابق إلى المساعي الغير إجتماعية
    Karın çocuğu senden aldı ve mahkemeden bir koruma emri çıkarttı. Open Subtitles لذا - لذا زوجتك - أخذت إبنك وأصدرت أمر وقاية منك
    O kızla korunmadan anal seks yaptın lan. Open Subtitles لقد قمت للتو بمعاشرة تلك الفتاة من الخلف بدون وقاية.
    Otuz erkekle birbiri ardına korunmadan seks yapsam bile hiçbir sorun olmazdı. Open Subtitles أنا من المحتمل أَنْ آخذَ جنس بدون وقاية مَع 30 رجلِ، واحد بعد الآخر مباشرة، وستسير الأمور بشكل جيد
    Cihazı kullanan birine karşı önlem olarak sanırım. Open Subtitles أظنها آليّة وقاية ضدّ كل من يستعمل الجهاز
    Eldiven yoksa, sevişmek yok. tedbir olarak. Open Subtitles لا وقاية, لا غواية تلك هي قاعدتي
    Yeni kuyular için Kaçak Önleyici Ekipmanları onlar sağlamak istiyor. Open Subtitles لتوفير معدات وقاية من أجل الآبار الجديدة
    Tabiatın içinde…... vücutlarımızda güneş kreminden başka bir şey yok. Open Subtitles لا شيء على أجسامِنا لكن وقاية من الشّمسَ 120.
    Kimlik yok ama telefon numarası olan bir bardak altlığı bulduk. Open Subtitles لا توجد هوية، لكن ثمة وقاية عليها رقم هاتفي
    Bu hiç de küçük bir başarı değil, çünkü cildiyecileri dinlerseniz, bir kadeh bardak dolusu güneş kremi sürmelisiniz diyorlar. TED لم يكن هناك اي تسامح فيما يخص ذلك لان علماء البشرة ان استمعت لهم يقولون انه يجب ان نستخدم ما يعادل كأس الفودكا من مرهم وقاية البشرة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more