Davranışları hakkında şüpheli bir şey söylendiği veya koyu renk bir palto ve açık renk şapka giydiği gerçeği. | Open Subtitles | شيئا مشبوها في تحركاتهم، شيئا موحيا او مجرد جريمة ارتداء معطف قاتم وقبعة خفيفة |
İkincisi, katil koyu bir palto ve açık renk bir şapka giyiyordu. | Open Subtitles | ثانيا، القاتل ارتدى معطفا قاتما وقبعة ذات حافة |
Pamuklu bir erkek gömleği, koyu pembe bir kuşak ve doğal samandan yapılma yazlık bir şapka ile. | Open Subtitles | مع وردة مشتبكة به وقبعة جميلة مصنوعة من القش الطبيعي |
Uzun bir palto giyiyordu ve bir tür yaşlı adam şapkası vardı ve bir filmden çıkmış biri gibiydi. | TED | وكان يرتدي معطفًا طويلاً وقبعة رجل عجوز، و بدا كشخص من أحد الأفلام. |
Bu sabah gördüğümde açık gri bir takım elbisesi ve gri bir şapkası vardı. | Open Subtitles | وقد كان يرتدى بدلة رمادية فاتحة, وقبعة رمادية عندما قابلته صباح اليوم |
Patron kaşkollu, güneş gözlüklü ve şapkalı bir adam geldi. | Open Subtitles | ها نحن ايها الرئيس, لدينا رجل بوشاح ونظارة شمسية وقبعة |
Ama hazır buraya kadar gelmişken, yeşil tayt ve pelerin giymeye ve çocuklara büyük şirketlerin çevre için iyi olduğunu söylemeye ne dersin? | Open Subtitles | ولكن ما دمت هنا فما رأيك أن ترتدي جوارب وقبعة خضراء، وتحدّث الأطفال عن دور الشركات الكبرى الفعّال نحو البيئة؟ |
Şakıyan bir kuş ve eski bir şapka. | Open Subtitles | طائر مغرد وقبعة قديمة لنقارن قوة لورد فولديمورت وريث سلازر سليزيرين |
Bir kız sadece gece dışarı çıkacaksa şık bir şapka ve ceket giyer. | Open Subtitles | اترى, الفتاة ترتدى اجمل ثياب وقبعة فقط لو كانت تنوى الخروج مساءا |
Üstümde sadece hasır etek ve ufak bir fötr şapka vardı. | Open Subtitles | ولا أرتدي إلا تنورة قش وقبعة مكسيكية صغيرة |
- Söylemek zor. Kendini belli etmemek için şapka, gözlük ve atkı takmış. | Open Subtitles | لقد كان يرتدي نظارة شمسية وقبعة كبيرة ومعطف واسع |
Aniden, bir filmden fırlamış gibi makineli tüfekli bir adam çıktı üzerinde bir yağmurluk ve düz bir şapka vardı. | Open Subtitles | وفجأة خرج رجل بمدفع رشاش من قاعة السينما وكان يرتدي معطف مطري وقبعة مسطحة |
"...büyük bir kırmızı şapka ve 7,5 cm uzunlukta topuklu ayakkabılar" giydikleri arasındaydı. | Open Subtitles | وقبعة حمراء كبيرة وحذاء بكعب عالى 3 بوصات |
Sıradan bir yağmurluğu vardı. şapkası aşağı eğikti, yüzünü bile görmemiştim. | Open Subtitles | يرتدي معطفاً عادياً وقبعة ولم أتمكن حتى من رؤية وجهة |
Uzun boylu, mavi gözlü. Kareli paltosu, şapkası, atkısı ve eldivenleri vardı. | Open Subtitles | هو طويل عيناه زرقاوين يرتدي معطف وقبعة وشاح وقفازات |
Ayrıca o kafandaki neon kovboy şapkası da bence sorunlu | Open Subtitles | وقبعة رعاة البقر على رأسك لا يساعد أيضا. |
Kanatlı bir atın üzerindeyim. Bir elimde bir şişe viski diğer elimde şimşek, kafamda Viking şapkası... | Open Subtitles | أنا امتطي السمك الطائر، وبإحدى يدايّ زجاجة ويسكي وبالأخرى سهم برقيّ، وقبعة قرصان على.. |
Üzerinde siyah tişört, beyzbol şapkası vardı ve yakındaki otobüs durağına gidiyordu. | Open Subtitles | إذاً إنَّ رجلنا المنشودُ يرتدي قميصاً أسوداً وقبعة بيسبول كما أنَّهُ متجهاً إلى أقربِ نقطةٍ للحافلات |
Bir palto ve şapkası var ama o kurye olduğuna eminim. | Open Subtitles | إنه يرتدي معطفًا وقبعة لكن أكاد أجزم أنه رجل التسليم |
Evet gördüm, çiftliğin yanından geçti. Göbekli, şapkalı. | Open Subtitles | نعم,لقد رأيته,لقد أتى بالقرب من المزرعة ذو كرش,وقبعة ناعمة |
Sana da şapka, değnek ve pelerin alalım. | Open Subtitles | -عظيم سنحضر لك عصا وقبعة ورداء |
Bir rozetim ve şapkam olacak. | Open Subtitles | سيكون لدي شارة وقبعة. |