"وقبلة" - Translation from Arabic to Turkish

• öpücük
• de öpeyim
• Ve bir öpücüğü
• öp

"Bir öpücük, bir kucaklaşma için olma bir kızın esiri
لاتجعل الفتاة تصبح سيدك أبداً" فقط من أجل حضن وقبلة

öpücük, öpücük. Küçük güzel bir kızın amcığı için yaparlar.
بقبلة وقبلة ومداعبة أعضائها, عندما تراها قادمة

Gece anlattığı masaldan bahsediyor. Skeeter dayı, Jeramiah'ın bir at ve öpücük alacağını, bense sinirli bir cücenin onu tekmeleyeceğini söyledim.
عمّي سكيتر قال أن جيرمايا سيحصل على جواد جديد وقبلة

Güzelimi de öpeyim.
وقبلة لحبيبي.

- Ve bir öpücüğü. - Evet, bir öpücüğü.
ــ وقبلة ــ أجل، قبلة

"İplerimi çek", öp.
اسحبي خيوطي " وقبلة "

Kalbinde buz, dudaklarında bir öpücük ve kimseye göstermediği savunmasız bir yanı vardı.
لديها ثلج في قلبها وقبلة على شفتيها وجانب ضعيف تبقيه مخفي جيداً

Alacakaranlık,boş bir plaj, ve uzun süren bir öpücük..
شمس تغرب وشاطئ مهجور وقبلة طويلة

Boynuma sarıldı, öpücük yağdırdı; Yemin üstüne yemin etti durdu,
انها معلقة حول عنقي ، وقبلة على قبلة انها تنافست بسرعة ، احتجاجا على يمين اليمين ،

Sana bir at ve de bir öpücük vermemi istedi.
وقال انه ينبغي لي أن أعطيك الحصان وقبلة .

Batan bir güneş. Terkedilmiş bir plaj. Uzun bir öpücük.
شمس تغرب وشاطئ مهجور وقبلة طويلة

Sense ona üç saat ve kıytırık bir öpücük verdin!
أنت اعطيت 3 ساعات، وقبلة رديئة

"öpücük ve bebek kazandınız.
لقد ربحت دمية وقبلة

Yani plastik bir yüzük ve bir öpücük.
أقصد, خاتم بلاستيكي وقبلة

Harika biri ve yanaktan bir öpücük.
رجل رائع وقبلة على الخد؟

Sana imza ve öpücük veririm.
وسأعطيك صورتي وقبلة

Bir şişe şaraptan sonra... ve bir öpücük.
,بعد زجاجة كامله من النبيذ - ...وقبلة واحده -

Bana kocaman bir öpücük ver.
اعطني حضناً وقبلة كبيران.

Kardeşimi de öpeyim.
وقبلة لاختي.

- Ve bir öpücüğü.
- وقبلة

Katya'yı benim için öp.
(فلتُوصل حضن كبير وقبلة مني إلى (كاتيا