Böyle zalim ve çirkin şeyleri, küçük bir kız için yapmak. | Open Subtitles | شيء من هذا القبيل قاسي وقبيح ما تقوم به فتاه صغيرة |
Ve Bay Whistler annesinin tamamen çirkin, yaşlı bir yarasaya benzediğini bilse bile ki kıçında kaktüs var gibi görünüyordu ona takılıp kalmıştı. | Open Subtitles | وبالرغم من أن السيد ويستلر كان مدرك جداً بأن أمه كانت خفاش مسن وقبيح |
Ay... Oraya kimsenin gitmemesinin bir sebebi var. Soğuk ve çirkin. | Open Subtitles | القمر , هناك سبب لعدم ذهاب أي شخص إلى هناك , إنه بارد وقبيح |
Ben aptal bir moronum ve iğrenç bir suratım ve kocaman bir popom var... popom kokuyor ve kendi popomu öpmekten hoşlanırım. | Open Subtitles | إني مغفل وأحمق وقبيح وبدين، وذو رائحة كريهة وأحب تقبيل مؤخرتي. |
Gerçek şu ki, bunu senden gizledim çünkü bu korkunç... ve çok çirkin. | Open Subtitles | الحقيقة أني لم أخبركِ بهذا لأن الأمر سيء وقبيح |
Ben gerçek vampirlerin öyle şişman ve çirkin olduğunu bilmezdim. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أن مصاص الدماء الحقيقى يكون سمين وقبيح أجل ؟ |
Los Angeles'taki insanların kusursuz ve zayıf olduklarını söylediğimde buradakilerin şişman ve çirkin olduğunu imâ etmek istemedim. | Open Subtitles | عندما أقول أن الناس في لوس انجلوس مثاليين ونحيفين لم أقصد أن أشير أن الجميع هنا سمين وقبيح |
Sonra da babanın çok çirkin ve 100 yaşında gibi olduğunu fark etmiştik. | Open Subtitles | ومن ثم لاحظنا ان والدكِ، يبلُغ حوالي 100 عام وقبيح للغاية. |
Tamam, bir tane kocaman, çirkin bir adam merdiveni kolluyor. | Open Subtitles | حسنا ، هناك رجل كبير وقبيح . يحجب السلالم |
Yaşlı ve çirkin bir doktor, veremli bir kıza bakması için bir köye çağırılır. | Open Subtitles | دكتور عجوز وقبيح يعالج فتاة فى منتصف البلدة |
Konuşmak için fazla aptal, yemek içinse çok çirkin bu. | Open Subtitles | حسناً، إنه غبي جدّاً ليتكلّم وقبيح جداً ليؤكل |
İlk olarak Bay Rochester iğrenç derecede kaba ve çirkin biri. | Open Subtitles | -أولا مستر روتشيستر -غليظا بصورة مقززة وقبيح كالخطيئة |
ve çirkinsin. çirkin bir aptalsın. | Open Subtitles | وأنت قبيح انتَ مُتخلف عقلياً وقبيح |
Sen çirkin ve şişko bir ibnesin. İşte gerçek. Sen çirkin ve şişko bir ibnesin. | Open Subtitles | أنت شاذّ سمين وقبيح, هذه الحقيقة |
Çok büyük ve çirkin ayakkabılar satın alıyorum | Open Subtitles | إشتريت ، حذاء كبير جدا ، وقبيح أيضا |
Devlerin büyük, çirkin ve huysuz olmaları beklenir. | Open Subtitles | العملاق مفترض أن يكون وضيع وقبيح وكبير. |
İri yarı, çirkin yüzünde yaralar var. | Open Subtitles | ضخم, وقبيح وهناك علامة في وجهه |
- - Tamam, bu o şeydi. - Büyük, iğrenç yapışkan bir şey. | Open Subtitles | ــ حسناً, هذا هو الشيئ ــ شيئ كبير وقبيح |
Yaptıkları gerçekten çok ustaca ve çok çirkindi. | Open Subtitles | وقبيح في الوقت نفسه يجب علينا إيقاف الإرهاب |
Orkideleri bilmeyen biri için karanlık, sarkık ve çirkindir ama onu bilirseniz yaşadığı onca şeye nasıl uyum sağladığını bilirseniz hayatta kalmak için ne kadar güçlü olması gerektiğini anlayabilirsiniz. | Open Subtitles | بالنسبةِ لمن لا يعرفُ الأوركيد... إن هي إلا شيءٌ أسودُ متهدّلٌ وقبيح إلا لو عرفتَها... |