Ve detaylara girerek zamanınızı almak istemiyorum, ama sağ aşağıda bizim sahip olduğumuz şeye benzer bir şeyin örneğini görüyorsunuz. | TED | ولا أريد تضيع وقتكم بالخوض في التفاصيل، لكن في الجهة اليمنى أسفلاً تشاهدون مثالاً عمّا توصلنا إليه. |
Ama lütfen, kıymetli zamanınızı... bana harcamayın. | Open Subtitles | لكن رجاء لا تدعوني أخذ الكثر من وقتكم الثمين |
Çünkü vaktinizi böyle önemli bir olayda bir rahibi taciz ederek harcadığınızı düşünemiyorum. | Open Subtitles | لأنني لا أستطيع تخيلكم تضيعون وقتكم في مضايقة كاهناً في تحقيقٍ بهذا الحجم |
vaktinizi boşa harcadığım için üzgünüm. Sizi aramak benim fikrim değildi. | Open Subtitles | أسفة لأننى أهدرت وقتكم ، لم تكن فكرتى بأن أتصل بكم |
Bu bakış açısıyla; umarım bugün size çoğunlukla iyi ve yararlı şeyler söylemişimdir, Zamanınız ve dinlediğiniz için teşekkür ederim. | TED | فمن هذا المنطلق، آملُ أنني أخبرتكم اليوم أشياءً في معظهما جيدة ومفيدة، وشكرًا لكم على وقتكم للإصغاء إلي. |
Bana birkaç dakikanızı ayırdığınız için teşekkür ederim. | TED | إذن استمعوا، أنا أشكركم على منحي بعض الدقائق من وقتكم. |
Bence ikinizin de bu işe olumlu yönde bakıp zamanınızı sonsuz laneti düşünmeyerek geçirmeniz çok güzel. | Open Subtitles | أنا اعتقد ان هذا رائع كون كلاكما قادر على التركيز في الايجابيات ولا تضيعوا وقتكم في القلق من الخطيئة الأبدية |
zamanınızı gerçekleri bilmeden geçirdiniz, dünyanıza çöreklenmiş karanlıkta, amaçsızca dolanırken geçmişin izinde takılıp kalmış halde, ama şimdi aydınlığa giden yol açıklığa kavuştu ve yeni bir inanca kucak açmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | أمضيتم وقتكم فى تجاهل الحقيقةِ تَتعَثُّرون بدون هدف خلال الظلامِ المُختار على عالمِكَ بزخارف الماضي |
Hiç zamanınızı harcamadan direkt olarak ana konuya giriyorum. | Open Subtitles | لا نريد أن نضيع وقتكم الثمين لذا فلننتقل للموضوع الرئيسي |
Kalemleri bırakın! Şaka yaptım. zamanınızı kullanın. | Open Subtitles | ضعوا الأقلام جانبا إني أمازحكم خذوا وقتكم |
zamanınızı boşa harcadım. Ona bunu yapamam. | Open Subtitles | لقد ضيعت وقتكم حقاً، لا يمكنني ان أفعل هذا بها |
Hiçbir işe bulaşmadım ben. vaktinizi harcıyorsunuz. | Open Subtitles | لست متورطاً فى أى شئ أنكم تضيعون وقتكم فحسب |
Bu fırsattan istifade, vaktinizi alsam bile sizlere, birkaç dize okuyacağım. | Open Subtitles | وأنتهز هذه المناسبة، حتى لو أخذت وقتكم لأقتبس بعض السطور |
Beni asla yakalayamazsınız! vaktinizi boşa harcıyorsunuz! | Open Subtitles | انتم لن تمسكون بي ابداً انتم تضيعون وقتكم |
Yeterince beklediniz! Zamanınız geldi! | Open Subtitles | لقد انتظرتم طويلا بما فيه الكفاية لقد حان وقتكم |
Hepiniz sayı yapabilirsiniz eger Zamanınız varsa, iyi nişanlarsanız. | Open Subtitles | كلكم يمكنكم التسجيل إذا أخذتم وقتكم فى الرمية إذا ركزتم وأخذتم نفس عميق هل فهمتم |
Tam olarak John Travolta değil henüz ama üzerinde çalışıyoruz, ayırdığınız zaman için teşekkür ederim. | TED | ليس بالضبط جون ترافولتا بعد ، لكننا نعمل على ذلك أيضا ، شكرا جزيلا على ما منحتوني من وقتكم. |
Tek derdiniz giriş çıkış zamanı... ve para ve evraklarınız. | Open Subtitles | كل ما تبالون بشأنه هو وقتكم ونقودكم وسجلاتكم الغبية |
Yirmi yıldır emirlerini dinliyorum. - Ama Vaktini boşa harcıyorsun. - Haklısın, Scott. | Open Subtitles | عرفت نظامكم منذ أكثر من 20 عاما ، تهدرون وقتكم |
Onu ait olduğu yere bıraktım Zamanını harcadığım için üzgünüm. | Open Subtitles | لقد تركناها في مكانها الصحيح نحن آسفون لأننا أضعنا وقتكم |
Bebeğime 3 hafta ihtiyacım yok, acele etmeyin, tamam mı? | Open Subtitles | لا أحتاج لسيارتي لمدة 3 أسابيع, لذا خذوا وقتكم, حسناً؟ |
Kararımı verdim. Bakın süreniz dolmuş. | Open Subtitles | تعرفين، يجب أن أقرر، وانظروا لقد انتهى وقتكم |
İmzalamak isterseniz, onun hakkında birkaç gün düşünün. | Open Subtitles | ان كنتم تودون التوقيع خذوا وقتكم للتفكير في هذا الأمر |
Çok özür dilerim, Vaktiniz aldığım ve o kadar insanı korkuttuğum için. | Open Subtitles | اسمع، أنا آسفٌ جدّاً. آسفٌ على إضاعة وقتكم و إخافة كلّ أولئك الناس. |
Onu sizin zamanınızda yok etmenin tek yolu kutsamayı geri alıp ,yüzüğe verilen dokunulmazlığı kaldırmak. | Open Subtitles | الطريقة الوحيدة لهزمه في وقتكم هي بأن أقوم بلعن الخاتم، ثم تختفي حصانته |