- Cadıyı buldum, öldürdüm sonra da cesedinden kurtuldum. - Bir otel odasında! | Open Subtitles | أنا من عثر على الساحرة، وقتلتها ثم تخلصت من جثتها. |
Kaplumbağanı kabuğundan çıkarıp, öldürdüm. | Open Subtitles | فقدت الوعي وسقطت فوق سلحفاتك وقتلتها |
Bu güne dek, sadece bir kişi kaçabildi, ama onu da ben buldum ve öldürdüm. | Open Subtitles | واحدة هربت ولكني لحقت بها وقتلتها |
Belki de hiçbir zaman terk etmeyeceğini anladın bu yüzden kızdın ve onu öldürdün. | Open Subtitles | حسنا، ربما أدركت بأن هذا لن يحدث أبدا، لذلك أصبحت غاضبا وقتلتها. |
Sende birkaç hafta önce Bayan Kademan'ın ofisine tehdit etmek için gittin ve dün gece de onu öldürdün. | Open Subtitles | لذا ذهبت لمكتبها منذ اسابيع مضت لتهددها وقتلتها الليلة الماضية |
Sen de sinirlendin ve onu öldürdün. | Open Subtitles | لذا إنزعجت، وقتلتها |
Onu buldum ve öldürdüm. | Open Subtitles | وَجدتها، وقتلتها. |
Onu kaçırdım. Onu öldürdüm. | Open Subtitles | اختطفتها، وقتلتها |
Kızı kaçırdım. öldürdüm. | Open Subtitles | اختطفتها، وقتلتها |
Panikledim ve onu öldürdüm. | Open Subtitles | لقد تروعت , وقتلتها |
-Peki niye öldürdüm? | Open Subtitles | وقتلتها بسبب... |
Onu öldürdüm. | Open Subtitles | وقتلتها |
Aynı zamanda öldürdüm de. | Open Subtitles | وقتلتها |
- Ve sen onu öldürdün. - Clark, dur! | Open Subtitles | وقتلتها - كلارك توقف - |
Açıkça. - Ve sen onu öldürdün. - Elbette hayır. | Open Subtitles | كما هو واضح - وقتلتها - |
Sonra da onu öldürdün. | Open Subtitles | وقتلتها. |