"وقتله" - Translation from Arabic to Turkish

    • öldürdü
        
    • öldürmek
        
    • öldürmüş
        
    • öldürüldü
        
    • öldürebilir
        
    • öldürene
        
    • öldürülmüş
        
    • öldürdüğünü
        
    • gebertmeliyiz
        
    • öldür
        
    • vurdu
        
    • öldürecek
        
    Çete kabulü sırasında, 14 yaşında biri onu vurup öldürdü. TED وفي حفلٍ لقبول عضو جديد في العصابة، قام غلامٌ في سن 14 عام بإطلاق النار عليه وقتله.
    ...yani biri onun ne yaptığını anladı onu takip etti ve öldürdü. Open Subtitles لذا نحن نعتقد أن شخص ما حصل على الورك لِما كان يفعل، تبعه إلى الموقع وقتله
    Bir daha o kızları kullanamayacaksın çünkü birisi Neal'a potasyum klorat enjekte etti ve öldürdü. Open Subtitles لن تزودي نفس الفتيات ثانيةً لأن احدهم حقن الضحية بكلوريد البوتاسيوم وقتله
    Kendimizi korumanın tek yolu, onun izini sürmek ve onu öldürmek. Open Subtitles الوسيلة الوحيدة لحماية انفسنا بمطاردته وقتله
    Eski ortağının muhbir olduğunu öğrendiğinde, korkup, onu öldürmüş olabilir. Open Subtitles وعندما توصل الى معلومات عن صديقه القديم,فخاف وقتله
    Stokçunun gerçek bir hazinesi vardı, biri onu istiyordu satmayacaktı, soyuldu, öldürüldü. Open Subtitles المكتنز يملك كنزاً حقيقياً، وأحدهم يريده يأبى البيع، فتتم سرقته وقتله
    Kendi büyüklüğünün 40 katı kadar bir şeye saldırıp onu öldürebilir. TED يمكنه أن يهاجم شيئا أكبر منه 40 مرة وقتله.
    Araç alev aldı ve bu adam bir çubukla onu öldürdü. Open Subtitles إشتعل الحريق وهذا الرجل أخذ الأنبوب وقتله
    Karısı ona 50 bin doları verdi, birisi eve zorla girip, parayı çaldı ve kayıp kitap desteğini kullanarak onu öldürdü. Open Subtitles زوجته أعطيته 50,00 شخص ما دخل المنزل سرق المال وقتله بـ الكتاب المفقود.
    Bu sapık kızı takip etti ve Laynie'nin nerede olduğunu söylemeyince ev arkadaşını öldürdü. Open Subtitles هذا المختل لاحق به الى هنا وقتله شريكة غرفتها لانها ابت اخبارها عن مكان لينا
    Belki bu kişi onu vurdu ve öldürdü. Open Subtitles وربّما قد قام ذلك الشخص بإطلاق النار عليه وقتله.
    Bilgisayarına erişimi olan birisi onu buraya kadar takip etti, öldürdü, ve sonra da onun dosyalarını kullanarak listesini derledi. Open Subtitles شخص ما ذو صلة بحاسوبه تبعه هنا وقتله وبعد ذلك إستعملوا ملفاته
    Long durumu anladı ve elindekileri teslim etme şansını yakalayamadan onu öldürdü. Open Subtitles لونغ صار حكيما وقتله قبل أن تتاح له الفرصة لتقديم الدليل.
    Çevrem onu girip öldürmek isteyenlere çevrili. Open Subtitles لا أستطيع أن أصدق ذلك، أنا محاط بأناس يريدوا أن يدخلوا هناك وقتله.
    Ama herkes bilir ki, canavarı vurmak ve canavarı öldürmek asla aynı şey değildir. Open Subtitles لكن الجميع يعلم أن قتل وحش وقتله ليس أمراً مشابهاً
    Birkaç arkadaşıyla beraberce içip, yaşlı bir adama sataşmış ve öldürmüş. Open Subtitles الذي قام مع بعض من رفاقه وبعد نوبة شراب بالتعدي على رجل عجوز في شجار وقتله
    43 yaşındaki Kevin Glanville, Superbowl partisinden erken ayrıldı ve Pico Caddesi'nde silahla öldürüldü. Open Subtitles كيفن جلانفيل في 43 من عمره ترك الحفلة في السوبربول مبكرا وتم اطلاق النار عليه وقتله خارج بييرو فئة اربع نجوم في شارع بيكو
    Çünkü yakalanabilir ya da bu cins herif işkence edip öldürebilir. Open Subtitles لانه من الممكن أن يتم كشفه أو يُجر إلى الحمام اين يستطيع هذا الغريب تعذيبه وقتله
    Sonra evlenmiş, bir ev inşa etmiş ve çöküp onu öldürene dek o evde yaşamış. Open Subtitles لذا، إتخذ زوجة، وبنى بيتاً وعاش فيه حتى انهار عليه فسحقه، وقتله
    Açık bir şekilde, bu kurban saldırıya uğramış öldürülmüş ve kafası kesilmiş. Open Subtitles من وجهة نظري، أن الضحية تم الاعتداء عليه وقتله وتم قطع رأسه
    Gemide bir sorun olduğunu ve bunu saklamak için birinin Monroe'yu öldürdüğünü mü söylüyorsun bana? Open Subtitles أتقصد أنّ هناك مشكلة في المركبة وقتله أحدهم ليخفيها؟
    Demek istediğim, piç herifi bulup gebertmeliyiz. Open Subtitles أقصد أنه علينا إيجاد اللعين وقتله.
    Hey. Öyleyse göz takasını yap ve onu öldür. Open Subtitles ...هون عليك، يمكنك إتمام صفقة أعين الشينيغامي وقتله
    Kurban kendini korumak için silahını çekti ama kötü adam elinden alıp onu vurdu diyelim. Open Subtitles لنفترض بأنه سحب سلاحه بغرض الدفاع عن النفس والمجرم أخذه وقتله به
    Eğer düzenine sadık kalırsa onu ikinci bir mekana götürüp öldürecek. Open Subtitles إذا كانت العصي لنمط، وقالت انها سوف تأخذه إلى موقع ثانوي وقتله.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more