İstediğin zaman bakabilirsin. Eve götürme yeter. | Open Subtitles | تستطيعين رؤيتهم وقتما شئتِ لكن لا تأخذيهم إلى المنزل |
Sen gerçek misin? İstediğin zaman buraya parti yapmaya gelebilirsin. | Open Subtitles | يجب عليّ قول ما سأقول، يُمكنكِ القدوم للإحتفال هُنا وقتما شئتِ. |
Kredi kartımla aldım, istediğin zaman ödeyebilirsin. | Open Subtitles | اشتريته ببطاقتي الإئتمانية ادفعي لي وقتما شئتِ |
O zaman istediğin zaman gidip gelebilirsin. | Open Subtitles | عندئذٍ يمكنك الحضور والانصراف وقتما شئتِ |
Ben başlıyorum. İstediğin zaman katılabilirsin. | Open Subtitles | سوف أبدأ، وبإمكانك الإنضمام وقتما شئتِ |
Benimkini istediğin zaman ödünç alabilirsin. | Open Subtitles | -يُمكنكِ استعارته وقتما شئتِ . |