Ve halâ bunu düzeltmek için yeterli zaman olup olmadığını merak ediyorum. | Open Subtitles | وتسائلتُ لو كان هناك وقتٌ كافٍ لتصحيح الأمر |
Eğer dokuzunuz ayrılırsanız, her grubun 4 yoldan birini denemesi ve geri dönüp rapor vermesi için yeterli zaman var, sonra herkes doğru yoldan çıkışa koşabilir. | TED | إذا تفرق التسعة منكم فيجب أن يكون هناك وقتٌ كافٍ لكل مجموعة لاكتشاف واحد من المداخل الأربعة المقابلة والعودة لهذه الغرفة بتقرير مع كل شخص، وبعدها اتخاذ قرار بالطريق الصحيح |
Gerçek yüzünü göstermen için sana zaman tanımayacağız! | Open Subtitles | لن يكُون لك وقتٌ كافٍ للكشف ! عن شكلك الحقيقي |
Hapishaneden kaçmakta öyle, biraz zamanımız var. | Open Subtitles | كذلك الهروب من سجن، لذا لدينا وقتٌ كافٍ. |
Çok cömertsin, ama o gün Rodeo olacak, ve değiştirmek için de zamanımız olmayacak. | Open Subtitles | هذه بادرةٌ كريمةٌ منكِ ، لكن سيكون " هناكَ عرضٌ للـ " روديو ولن يكون هناك وقتٌ كافٍ للقيام بالتغييرات المناسبة |
Herkesi aşağı indirmeye yetecek zamanımız var mı? | Open Subtitles | هل هذا وقتٌ كافٍ لإنزال الجميع للأسفل ؟ |
Son sıçrayışı programlamaya yetecek kadar zaman var. | Open Subtitles | وقتٌ كافٍ لبرمجة قفزة واحدة أخيرة. |
Yeterli zaman yoktu... | Open Subtitles | فقط لم يكن هناك وقتٌ كافٍ. |
Ethan'ı kaçırıp öldürdükten sonra eve dönmek için yeterli bir zaman. | Open Subtitles | هذا وقتٌ كافٍ لإختطاف وقتل (إيثان)، ومن ثمّ العودة قبل الساعة الحادي عشر. |
Ama sanırım üzerinden yeterince zaman geçti. | Open Subtitles | لكن أفترض أنّه مضى وقتٌ كافٍ |
Görünen o ki, daha fazla zaman kullanmışsınız. | Open Subtitles | -إذاً فقد كان لديك وقتٌ كافٍ |
Bu yeterli bir zaman. | Open Subtitles | هذا وقتٌ كافٍ. |
Nora'yı kurtarmak için gerektiğinden fazla zaman var. | Open Subtitles | (وقتٌ كافٍ لإنقاذ (نورا |
Gitmeliyim. Fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | يتوجب علي الذهاب ليس لدي وقتٌ كافٍ |
zamanımız yok. | Open Subtitles | لا يوجد هنالك وقتٌ كافٍ |
Tamam Eliot, dinle. Çok zamanımız yok. | Open Subtitles | حسناً يا (إليوت)، إسمع ليس لدينا وقتٌ كافٍ |
Fazla zamanımız yok. | Open Subtitles | ليس لدينا وقتٌ كافٍ |