Ayrıca babam da bana Gitme zamanı dedi. | Open Subtitles | و كذلك أبى أخبرنى بأنه حان وقت المغادرة. |
- Yorgun değilim. - Gitme zamanı geldiğinde seni uyandırırım. | Open Subtitles | لست متعباً - سأوقظك عندما يحين وقت المغادرة - |
- Gitme zamanı, küçük kuş. Bu işler böyle. | Open Subtitles | حان وقت المغادرة أيها الطائر الصغير |
Herkes bekliyor. Gitme vakti. | Open Subtitles | الجميع ينتظرون، لقد حان وقت المغادرة |
Joo Goon, Gitme vakti. | Open Subtitles | سيدي إنه وقت المغادرة |
- Paydos zamanı. | Open Subtitles | وقت المغادرة - .. هيّا (هومر) بطريقنا - |
Gitme zamanı geldi. | Open Subtitles | حان وقت المغادرة |
- Afedersiniz. - Pekala Gitme zamanı. | Open Subtitles | اعذروني - حسنا , وقت المغادرة - |
Gitme zamanı geldi Bay Hunt. | Open Subtitles | وقت المغادرة سيد هانت |
Gitme zamanı gelene dek gözünü üstünden ayırma. | Open Subtitles | راقبه حتى يحن وقت المغادرة |
Gitme zamanı. | Open Subtitles | حان وقت المغادرة |
Bence Gitme zamanı, değil mi? | Open Subtitles | أعتقد أنه حان وقت المغادرة |
Gitme zamanı serseri. | Open Subtitles | حان وقت المغادرة أيّها الأخرق |
Efendim, Gitme zamanı. | Open Subtitles | حان وقت المغادرة |
Yine eline yüzüne bulaştırdın. Gitme zamanı geldi. | Open Subtitles | لقد أخفقت مجدداً وقت المغادرة |
Hadi, Gitme zamanı. | Open Subtitles | - هيا وقت المغادرة - ما هى مشكلتك |
Gitme zamanı. | Open Subtitles | حان وقت المغادرة |
Gitme vakti, Irena. | Open Subtitles | حان وقت المغادرة يا ايرينا |
Havalimanına Gitme vakti... | Open Subtitles | حان وقت المغادرة للمطار |
Gitme vakti. | Open Subtitles | حان وقت المغادرة يا أخي |
Paydos zamanı. | Open Subtitles | "{\pos(190,210)}"وقت المغادرة |