"وقت فراغه" - Translation from Arabic to Turkish

    • boş zamanlarında
        
    • boş vaktini
        
    • boş zamanını
        
    • boş zamanında
        
    • boş zamanlarını
        
    • Boş vaktinde
        
    Fakat İsveçli bir tezgahtar, boş zamanlarında fizik çalışarak, dünyayı değiştirdi. Open Subtitles لكنه كان رجل دين سويسرى فى الـ 26 من عمره يعمل على الفيزياء فى وقت فراغه و قام بتغيير العالم
    Ve boş zamanlarında da taksitleri ödüyor, oğullarını kampa, kızlarını da bale dersine götürüyor. Open Subtitles هناك شيء ما يحدث شيء يخطط له شيء يخطط له؟ في وقت فراغه
    boş zamanlarında dans eden bir inşaatçı olmaya karar vereceksin. Open Subtitles ستقرر أن تكون نجّارًا يعمل في وقت فراغه.
    Bütün boş vaktini onunla geçirirdi, ne demek istediğimi anlamışsındır. Open Subtitles قضى مُجمل وقت فراغه معها، لو كنت تعرف ما أعنيه.
    boş zamanını çalışanlarına tanışma randevuları ayarlayarak geçirir ve eğer bir sorunum olursa biliyorum ki yardım edebileceği her şeyi yapar. TED يقضي وقت فراغه يحاول تجهيز مقابلات عمياء لموظفيه، وأنا أعلم أني لو وقعت في أي مشكلة سيفعل ما يستطيع ليساعدني
    Sanırım taksi şoförü ile kasaba dişçisi boş zamanında taksiyi ortaklaşa kullanıyorlar. Open Subtitles أتعلمين، أعتقد أن السائق يضاعف أجره كطبيب أسنان المدينة في وقت فراغه
    boş zamanlarını yalnız geçiriyor. Open Subtitles يبدو انه يمضي معظم وقت فراغه وحيدا
    Yüksekokulda organik kimya okumuş sonra da boş zamanlarında insanları zehirlemiş. Open Subtitles درس الكيمياء العضوية، وعندئذٍ أمسى يُسمم الناس في وقت فراغه.
    Gelato aşçısının boş zamanlarında neler yaptığından haberiniz yoksa hikâyenin tamamını bilmiyorsunuz demektir. Open Subtitles لأنه إذا لم تعرفوا ما الذي يتمرن عليه صانع الجيلاتي في وقت فراغه فأنتم لا تعرفون القصة برمتها
    boş zamanlarında başka adamların taşaklarını avuçlamak isteyen bir adamsın. Open Subtitles كنت رجل تطمح للتعامل مع و الأخرى الرجل في وقت فراغه
    boş zamanlarında da insan silahlardan bir ordu yaratmaya çalışan bir katil mi yani? Open Subtitles ويكون في وقت فراغه قاتلًا يحاول صنع جيش من الأسلحة الآدميّة؟
    Kendisi bir triatlet, Court TV'yi seviyor ve boş zamanlarında da 'sommelierlik'. Open Subtitles إنه أمر مذهل جداً هو ينافس في الرياضة الثلاثية يحب قناة المحاكمات الحية وفي وقت فراغه , يقدم الخمر بإستمرار
    Duyduğuma göre boş zamanlarında ay taşlarını topluyormuş. Open Subtitles أسمع أنه يقوم بتجميع صخور قمرية في وقت فراغه
    Ben boş zamanlarında ne yaptığını, hobilerinin ne olduğunu bilmek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أعرف ما هى مصالح هذا الرجل، ما هي هواياته، ما يفعله فى وقت فراغه.
    En iyi arkadaşı bir ağaç ve boş zamanlarında borsacılık yapıyor. Open Subtitles و في وقت فراغه يعمل سمسار في البورصة
    Şimdi de boş zamanlarında ilköğretim okullarına gidiyor. Open Subtitles الآن يزور الإعداديات في وقت فراغه.
    Tüm boş vaktini burada geçiremez. Open Subtitles لا يمكنه أن يمضى كل وقت فراغه هنا
    Tüm boş vaktini burada geçiremez. Open Subtitles لا يمكنه أن يمضى كل وقت فراغه هنا
    Bir komünistin boş zamanını geçirmesi için... tuhaf bir yer değil mi? Open Subtitles ألا ترون أن ذلك مكان غريب لشخص شيوعي يقضى فيه وقت فراغه ؟
    John Herschel, Güney yarımküredeki yıldızları haritaladı ve boş zamanında da fotoğrafın diğer mucidi oldu. TED جون هيرشل قام بتعيين النجوم من النصف الجنوبي للكرة الأرضي، كما شارك في وقت فراغه في اختراع التصوير الفوتوغرافي.
    Üçüncü başkanımız boş zamanlarını iyi değerlendirmiş. Open Subtitles ... قام رئيسنا الثالث بأستخدام وقت فراغه بشكل جيد
    Boş vaktinde yapmak istediği tek şey bira yapıp şişelemek. Open Subtitles كل ما يفعله في وقت فراغه صنع زجاجات شعير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more