Konsey üyeleriyle el sıkışıyordum ve karanlıkta gizli gizli giden bir figür gördüm, o da sen çıktın. | Open Subtitles | لقد كنتُ أشوي اللّحم مع بعض أعضاء المجلس وقد رأيتُ أحداً يتسلل خلسةً في الظلام ومن ثمّ تتبّعته، وها أنا أجدكِ هذا الشخص |
Her köşede daha iyi bir versiyonumuzun var olduğuna inanırım ve ben organize, topluluk ve bireylerin nefes kesen bir hızla nasıl değiştiğini kendi gözlerimle gördüm. | TED | أؤمن أن هناك نسخة أفضل من ذواتنا في كل مكان، وقد رأيتُ عن تجربة كيف أن المنظمات والمجتمعات والأفراد يتغيرون بسرعة هائلة. |
Sabah Amber'ı Wilson'u hastaneye bırakırken gördüm. | Open Subtitles | وقد رأيتُ آمبر توصلُ ويلسون هذا الصباح |
Ayrıca hoşlandığın çocuğu gördüm. - Öyle mi? | Open Subtitles | وقد رأيتُ ذلك الشاب الذي يعجبكِ أحقاً؟ |
Aynı inkarı, aynı gerçeği gördüm. | Open Subtitles | وقد رأيتُ النكران ذاته، واليقين ذاته -إنها طبيعة البشر |
Ben de geçen hafta Sims oyununda o şeyle ne bok yediğini gördüm. | Open Subtitles | وقد رأيتُ ما فعلتَه في لعبة "ذا سيمس" الأسبوع المنصرم... بذلك الشيء. |
Yakılmadan önce cesedini gördüm. | Open Subtitles | وقد رأيتُ جثتهُ قبل احراقها |