"وقد قلت" - Translation from Arabic to Turkish

• söyledim
• söyledin
• söylemiştin
• dedim

Çünkü ben kaba ve cahildim, ama ona gerçeği söyledim.
لأننى كنت مبتذلة و جاهلة وقد قلت له الحقيقة

Alan, insanlara ve kendime senin beni sevdiğini söyledim.
الآن، لقد قلت للناس انك تحبني وقد قلت لنفسي انك تحبني

Üzerimize doğru geliyordu. Aklıma gelen ilk iki kelimeyi söyledim.
لقد كان قادماً باتجاهنا وقد قلت أول كلمتين جاءتا في بالي

Bana ilaç ve bir bardak su verdin, bir de doktor olduğunu söyledin.
حسناً، لقد أعطيتني حبة علاج و كوب ماء، وقد قلت لي بأنك دكتور.

Ama artık biliyoruz hem ayrıca bizi yanında istediğini söylemiştin.
ولكننا نعرف الآن وقد قلت بأنّك تريدنا أن نكون معك

212'deki hastaya dedim ki "Bunu hayatta kesmem!"
تظاهري أنه مفروض عليكِ أن تكوني هنا وقد قلت للمريض في الغرفة 212

Annemle uzun bir yürüyüş yaptım ve ona bunu yapacağımı söyledim.
كان لدي كلام كثير مع أمي وقد قلت لها أني سأفعل هذا

Ve ona bunun çok utanç verici olacağını söyledim. Muhtelemen bu yapmak isteyeceğin son şey olabilir.
وقد قلت لها أن هذا سيكون محرجاً وأنه آخر عمل ستودين القيام به

O yüzden Robbie'yi aradım ve uğramasını söyledim, ...sonra da eşyalarını verdim.
لذا اتصلت بروبي وقد قلت له أن ياتي وأعطيته أغراضه

Yanlış sinyaller yolladım ve kötü adamların bizi yakalamak üzere olduğunu söyledim.
وقد قلت أننا نتعرض لنيران غريزه من الاشرار

Charlotte'a da evde olup onları büyüteceğimi söyledim evet ama artık dayanamıyorum ve pes etmek üzereyim Violet.
وقد قلت لتشارلوت انني سأبقى في البيت وأقوم بتربيتهن لكن الآن لكن لايمكنني تولي الأمر وأنا على وشك الانفجار، فايلوت

Ayrılmak için planı var ve ona onunla beraber gideceğimi söyledim.
لديه خطة للهروب وقد قلت له اني ذاهبة معه.

Ben de sık sık, asıl görevimizin Ay'ı keşfetmek olduğunu ama esas başarımızın Dünya'yı keşfimiz olduğunu söyledim.
وقد قلت في كثير من الأحيان مهمّتنا كانت فعلاً لاستكشاف القمر، لكن إنجازنا كان إكتشافنا للأرض.

Banka soymayı seviyorsun demek. Anneme bir laf mı söyledin?
تحب سرقة المصارف هه وقد قلت شيء عن أمّي؟

Birşey söylemedin,sadece güneybatıdan geleceğini söyledin, ben de şansımı denedim.
لم تأتوا قطّ، وقد قلت بأنّكم ستأتون من جهة الجنوب غرب، لذا غامرتُ

Olivia'yı çıkarmak için 24 saatimiz olduğunu söyledin.
فقد تستغرق الجلسات لتشمل الجسد بأكمله أيامًا وقد قلت بأنه يجب أن نجد وسيلة في غضون 24 ساعة

Tekneye gelen olmadı. Güneybatıdan geleceğinizi söylemiştin. Ben de şansımı denedim.
لم تأتوا قطّ، وقد قلت بأنّكم ستأتون من جهة الجنوب غرب، لذا غامرتُ

Ve beni havaalanına götüreceğini söylemiştin.
وقد قلت أنّك ستقلني إلى المطار.

- Üzgün olduğunu söylemiştin belki de sadece...
, وقد قلت انه كان قلق

Davamı dışarıda ezberlemek varken niye bu güzel günde içeride kapalı kalayım dedim.
وقد قلت لنفسي لم أضيع طيلة يوم جميل داخل المنزل بينما يمكنني حفظ قضيتي في الخارج؟

Ben de dedim ki, "neden bunu kullanmıyorsunuz?"
وقد قلت لماذا لا يمكننا إستخدام ذلك ؟

Ve Rusty'e eşyalarını buraya koyabilirsin dedim ama koymayacakmış.
وقد قلت له أن يحضر أشيائه هنا لكنه رفض