"وقلتُ له" - Translation from Arabic to Turkish

    • söyledim
        
    Ve ben de Allan Gardens,sokağın karşısındaki parka gidebileceğimizi söyledim. Open Subtitles وقلتُ له أنه يجب أن نذهب لمكان في آخر الشارع
    Onun çalışma odasına gittik ve ona bir uzmanla görüşmek istediğimi ve acilen hamile kalmam gerektiğini söyledim. Open Subtitles ذهبنا إلى مكتبه وقلتُ له أني أريد أن أرى طبيباً مختصاً وأردتُ أن أحمل حالاً
    Ben de ona düşünmem gerektiğini söyledim. Open Subtitles وقلتُ له ، أنني في حاجة لبعض الوقت للتفكير في الامر
    Ama ona, havaalanında bir tekerlekli sandalye alacağımızı söyledim. Open Subtitles وقلتُ له أنّي سأذهب إلى .المطارفي كرسيّمُتحرّك.
    Ayağa kalkıp işimin başına dönmem gerektiğini söyledim. Open Subtitles فوقفت وقلتُ له أنني يجب أن أعود إلى الـعمـل
    Parayı ona verdim, hayatını mahvettiğim için üzgün olduğumu söyledim hatta annesinin erken çıkması için ifade bile vereceğimi söyledim. Open Subtitles أعطيته المال، وأعتذرت إليه لإفساد حياته، وقلتُ له أنّي سأشهد نيابة عن أمّه، وأحاول إصدار إفراج مُبكّر لها.
    Ona kartımı verdim ve elektrikçi olduğumu söyledim. Open Subtitles لذا أعطيته بطاقتي، وقلتُ له أنّي اختصاصي بالكهرباء.
    Ona mesaj attım ve buraya gelip bizimle buluşmasını söyledim. Open Subtitles راسلته وقلتُ له أن يصعد لمُقابلتنا هُنا.
    Ve sabah olunca onu herkese böbürlenerek anlatacağımı söyledim. Open Subtitles ...وقلتُ له أنني في الصباح سأتفاخر به أمام الجميع
    Ben de bu reddedilmenin geçici olduğunu söyledim. Open Subtitles وقلتُ له أنّها مُجرّد نكسة مؤقتة.
    Ağırdan almasını söyledim. Bilirsiniz, kendi işini kurmalısın dedim.. Open Subtitles لطالما كان مُتوتراً، ومُتعجلاً، وقلتُ له: "اهدأ قليلاً، وعليك بناء تجارتك".
    Ağırdan almasını söyledim. Bilirsiniz, kendi işini kurmalısın dedim.. Open Subtitles لطالما كان مُتوتراً، ومُتعجلاً، وقلتُ له: "اهدأ قليلاً، وعليك بناء تجارتك".
    Kirk temize çıkmak istedi ve bende bunu tartışmamız gerektiğini söyledim. Open Subtitles أراد (كيرك) الإعتراف، وقلتُ له أنّ علينا مُناقشة ذلك.
    Kirk temize çıkmak istedi ve bende bunu tartışmamız gerektiğini söyledim. Open Subtitles أراد (كيرك) الإعتراف، وقلتُ له أنّ علينا مُناقشة ذلك.
    Seni tanıyorum John. Ona da söyledim, sen öyle bir şey yapmazsın. Open Subtitles أنا أعرفك يا (جون) وقلتُ له إنك ما كنتَ لتفعل ذلك
    Ben de yalan söyledim. Barmen olduğumu söyledim. Open Subtitles -لذا كذبتُ وقلتُ له أنّي كنتُ النادل .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more