Zalime git ve ona söyle, ne sen ne de Kazım bu sırrı benden asla alamayacaksınız. | Open Subtitles | عودي إلى جزارك وقولي له انه لا أنت ولا قاسم يمكنهم أن يعرفوا شيئا مني |
Evet, git ve ona Aktar Hyderabadi'nin burada olduğunu söyle. | Open Subtitles | = اذهبي وقولي له ان السيد/ اختر حيدر قد وصل |
O zaman sanal kişiliği yok et ve ona gerçeği söyle. | Open Subtitles | إذن تخلصي من الشخصية الرقمية وقولي له الحقيقة. |
Bu kutuyu Konferans Şefi Dr. Walcott'a bizzat vermeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدكِ ان تأخذي هذا الصندوق واعطيه بشكل شخصي للرئيس وقولي له نيابة عني انني اسف |
Bu kutuyu Konferans Şefi Dr. Walcott'a bizzat vermeni istiyorum. | Open Subtitles | اريدكِ ان تأخذي هذا الصندوق واعطيه بشكل شخصي للرئيس وقولي له نيابة عني انني اسف |
General Iroh'la konuş ve ona saldırının bugün olacağını söyle. | Open Subtitles | قومي بأخبار الجنرال ايروه على الحدود وقولي له . ان الهجوم سيحدث اليوم |
Baloda Baron Eduard'ı sorun, ve ona daha iyi orospular olmak için eğitimine ihtiyacınız olduğunu söyleyin. | Open Subtitles | اسألي عن البارون ادورار وقولي له تريدي ان تعلميه كيف يكون اكثر حرفيه مع المومسات |
Ara ve ona ihtiyacımız olduğunu söyle. | Open Subtitles | إتصلي به وقولي له اننا نحتاج مساعدته |
Sonra Kalvin'i ara ve ona buraya gelmesini söyle. | Open Subtitles | ثم إتّصلي بكالفن وقولي له |
Bana yardım etmek zorundasın. Telefonu aç ve ona doğruyu söyle. | Open Subtitles | أصمت (ماثيو) , ستقوم بمساعدتي التقطِ الهاتف وقولي له الحقيقة |
ve ona, onun en iyisi olduğunu söyle. | Open Subtitles | وقولي له أنه أفضل من مرّ عليك |
ve ona, onun en iyisi olduğunu söyle. | Open Subtitles | وقولي له أنه أفضل من مرّ عليك |
Şimdi git ve ona, "J.D. bir şey değil diyor," bu da kıçın için küçük bir hediyeymiş de. | Open Subtitles | عودي وقولي له: (جي دي) يقول لك عفواً وهذا شيئاً قليلاً لأسفلك |