"وكان لديك" - Translation from Arabic to Turkish

• ve sen
• ve senin

ve sen gördüğüm en taze cilde sahipsin.
وكان لديك الجلد سبرينيست رأيت من أي وقت مضى.

Benim için tek diğer insan sensin ve sen de zaten hasta oldun.
أنت لي الشخص الآخر الوحيد، وكان لديك بالفعل.

Çocuklarla uğraşılmaz ve sen bir çocuksun.
فالطائرات الأطفال أون وكان لديك طفل.

Desteğe ihtiyacım olduğu için seni yanımda götürdüm ve senin saha tecrüben var.
أنا جلبت لكم معي لأنني بحاجة النسخ الاحتياطي، و وكان لديك الخبرة الميدانية.

Küçük bayanın bu kadar çabuk dalması ve senin ayakkabılarını ve ceketini çıkartacak zaman bulman.
تنزلق الشابّة فجأة . . وكان لديك الوقت لخلع سترتك وحذاءك

Bu duygusal olarak yoğun bir an ve sen gerçekten çok içtin.
وكان وقتا العاطفي حقا وكان لديك الكثير للشرب...

Bir ay yokum ve sen şu şey gibi adamla yatiyorsun şey gibi. Selam moruk Evet.
- أنا اختفى في الشهر، وكان لديك ممارسة الجنس مع شخص من هذا القبيل؟

Yani, neredeyse o Annalise denen kadın için çalışıyorum tüm bu bilgisayar korsanlığı falan ve sen beni onunla ya da oradaki arkadaşlarından herhangi biriyle tanıştırmadın bile.
أعني، أنا أعمل عمليا لهذه المرأة Annalise مع جميع القرصنة أفعل، وكان لديك أبدا قدم لي ذات مرة لها

ve sen de elinde tutuyorsun.
وكان لديك واحد في اليد؟

Beni seven bir adam ve senin de seni seven bir karın var.
لدي الرجل الذي يحبني، وكان لديك زوجة الذي يحبك.

Çoğunluğu kadın olan bir yerde büyütüldün ve senin ciddi...
لقد تربيت قريبا بأسرة كلها نساء .. وكان لديك

Tek bildiğim, geleceğin kaderi tehlikede ve senin de bunda bir rolün var.
كل ما أعرفه هو أنها مصير المستقبل. معلقة في الميزان وكان لديك بعض الدور لتلعبه.

İyi bir fikrin vardı, senin de ve senin de iyi bir fikrin vardı, benim de müthiş bir fikrim vardı.
كان لديك فكرة جيدة، كان لديك فكرة جيدة، وكان لديك فكرة جيدة، وكان لي فكرة عظيمة.

Benim başparmaklarım ve senin de bir yüzün vardı.
حينما كان لدي إبهام وكان لديك وجه