Aynı sana benzeyen bir çocuk vardı. | Open Subtitles | وكان هناك ذلك الفتى والذي كان يشبهكم نوعاً ما |
Daha önce gördüğüm, birkaç ortak dersimiz olan bir çocuk vardı. | Open Subtitles | وكان هناك ذلك الفتى الذي سبق أن رأيتُه وكان برفقة بعض زملائه.. |
Benim kuşlara karşı bakış açım, ben lisede küçük bir çocukken değişti. Bir çocuk vardı, Augur Şahini dediğimiz bir kuşu kanadından ve bacağından yaralamak için nişan almıştı. | TED | لقد تغيرت وجهة نظري تجاه الطيور عندما كنت صبيًا يافعًا في المدرسة الثانوية، وكان هناك ذلك الفتى الذي ضرب، فجرح جناح وساق طير كنا نسميه الصقر المنذر. |
Amy Robinson'ın partisindeydim ve orada bir çocuk vardı, Bobby Zaden tam bir pislikti. | Open Subtitles | في حفلة (آمي روبنسون) وكان هناك ذلك الفتى (بوبي زادن) الذي كان أرعناً تماماً |